Final Fantasy serisinin en sevilen oyunlarından biri olan Final Fantasy VII için yeniden yapım yolculuğu, 2020 senesinde piyasaya sürülen Final Fantasy VII Remake ile başlamıştı. Şimdi ise aradan dört sene geçti ve üçe, belki de dörde bölünmüş olan orijinal oyunun ikinci yeniden yapımı bölümü olan Final Fantasy VII Rebirth piyasaya sürüldü. Ben de Square Enix Creative Business Unit I tarafından geliştirilen ve Square Enix tarafından piyasaya sürülen bu oyunu PlayStation 5 üzerinde oynama ve inceleme şansına sahip oldum. Tahmin edebileceğiniz üzere Final Fantasy VII Rebirth, Final Fantasy VII Remake oyununun direkt olarak devamı niteliğinde. Yani, bir kere daha Cloud Strife, Barret Wallace, Tifa Lockhart, Aerith Gainsborough ve Red XIII beşlisi ile maceramıza devam ediyoruz. Oyun boyunca hem orijinal oyundan geri dönen karakterler, hem bir önceki yeniden yapımdan geri dönen karakterler, hem de bu oyuna tamamen yeni olan karakterlerle tanışıyoruz. Hikayeden çok detaylıca bahsetmek istemiyorum ama bir önceki oyunu oynadıysanız, bu […]
20th Century Studios imzalı serinin son filmi Kingdom of the Planet of the Apes / Maymunlar Cehennemi: Yeni Krallık’ın yeni fragmanı Super Bowl arasında tüm dünya ile paylaşıldı. 10 Mayıs’ta vizyona girecek filmde seyirciler sadece maymunlar ile insanlar arasındaki destansı mücadeleyi değil, maymunlar arasındaki savaşa da tanıklık edecekler. Bu sene 58’incisi düzenlenen Super Bowl arasında senenin en merakla beklenen filmlerinin yeni fragmanları yayınlandı. Bunlardan biri de 10 Mayıs’ta beyazperdede izlenebilecek Maymunlar Cehennemi: Yeni Krallık filmi oldu. Wes Ball’un yönetmen koltuğunda oturduğu film, Sezar’ın saltanatının birkaç nesil sonrasında geçen ve maymunların hakim tür olduğu, insanların ise gölgelerde yaşamaya itildiği bir dünyada geçiyor. Yeni acımasız maymun lideri, imparatorluğunu kurarken; genç bir maymun, geçmiş hakkında bildiklerini sorgulayacağı zorlu bir yolculuğa çıkıyor. Bu yolculuk, onun hem maymunların hem de insanların geleceğini tanımlayacak seçimler yapmasına neden olacak. 1968 yılında sinemaseverlerle buluşan ilk filmle başlayan orijinal seri, 1968-1973 yılları arasında çekilen beş filmden oluşuyordu. 2001 yılındaki […]
19 Ekim’de yayımlanan İngiliz bilimkurgu/polisiye dizisi Bodies, artık adına şüpheyle yaklaşılan Netflix‘in çıkardığı en iyi işlerden biri olarak kabul edilebilir. Paul Tomalin tarafından yazılan dizi, 2021’de hayatını kaybeden yazar Si Spencer‘ın aynı adlı çizgi romanına dayanıyor. İlk dört bölümü Marco Kreuzpaintner, son dört bölümü ise Haolu Wang yönetiyor. Başrollerini Amaka Okafor, Kyle Soller, Stephen Graham, Jacob Fortune-Lloyd, Shira Haas ve Tom Mothersdale‘in paylaştığı dizinin müzikleri ise Jon Opstad‘a ait. Dört farklı zaman diliminde geçen dizi, bu dört farklı tarihte aynı yerde belirip, gizemi farklı dedektiflerce çözülmeye çalışılan aynı cesedi konu alıyor. 1890, 1941, günümüz, yani 2023 ve 2053 yıllarında dört polis dedektifinin her birinin Londra’da, Longharvest Sokağı’nda çıplak bir erkek cesedi bulmasıyla olaylar başlıyor. Cesedi buluşuna ilk şahit olduğumuz isim 2023’te komiser yardımcısı Shahara Hasan. Irkçı bir yürüyüş sırasında hazır bulunan polis gücünün içindeki Hasan, bir gencin şüpheli hareketlerini fark ederek peşine düşüyor ve cesedi buluyor. Ardından tarih 1941’i gösteriyor. […]
Annem 25 Mart’ta beyin ameliyatı geçirdi. Ameliyatı başarılı geçti, sonrasında bazı komplikasyonlar oldu ama şu an durumu genel olarak iyi. İki aylık bir aradan sonra yayımlanan ilk yazımın bu film hakkında olmasını istememin çok özel bir sebebi var. Annem birkaç yıl önce bana bir film önermişti, kendisi izlediği dizi (Çukurova, Yalı Çapkını vs.) ve filmlerden (Ali Baba ve Yedi Cüceler, Eyvah Eyvah) bahseder, neyi izlemeyi çok istediğini söyler (Ayla, Müslüm vs.) ama bana asla film önermez, asla. Hâliyle filmi aşırı merak ettim ama adını bilmiyordu, konusunu anlatmadı, sadece bir anne-oğul filmi olduğunu belirtti ama izlediği kanalı, günü ve saati söyledi. Araştırdım, hangi film olduğunu hemen tespit ettim. Sonra filme de bir şekilde ulaştım ama konusunu okuyunca izlemeye korktum. Bir müddet direndim ama sonra annemin mutlaka soracağını (ve hakkında konuşmak isteyeceğini) bildiğim için cesaretimi toplayıp izledim. Film, Stephane Brize’nin ülkemizde Bir Yudum Bahar (Quelques heures de printemps / A Few Hours […]
Web sitemiz, gezinme deneyiminizi ve ilgili bilgileri sağlamak için çerezleri kullanır. Web sitemizi kullanmaya devam etmeden önce, şunları kabul etmiş olursunuz.
