Arma Reforger inceleme

Arma serisini geçmişte çılgınlar gibi oynardım, özellikle de Arma 3 oyununu… Yani, oyunun ana tek oyunculu ve çok oyunculu içeriklerinden tutun da modlu sunucularına, özel sunucularına ve hatta oyun içi editörüne kadar oyunun genelinde belki de binlerce kayıtlı saatim var. Tabii ki artık o oyunu oynamıyorum ama seriye neler olduğuna bakmak için Arma Reforger ve Arma 4 oyunlarını yakından takip ediyordum. Serinin dördüncü ana oyunu hakkında henüz hiçbir şey bilinmiyor ama aynı şey bahsettiğim diğer yapıt için geçerli değil tabii ki. Arma Reforger, 2022 yılında bir erken erişim oyunu olarak sunulmuştu, 2023 yılında 1.0 sürümüne kavuşmuştu ve 2024 yılında da bana inceleme fırsatı düştü. Yalnız, adından da tahmin edebileceğiniz üzere bu oyun, serinin ana oyunlardan biraz daha farklı. Oyun, Operation Flashpoint: Cold War Crisis üzerinden de hatırlayabileceğiniz Everon adasında (ve Arland içerisinde) geçiyor ve üç farklı taraf, çok oyunculu bir şekilde savaşıyor. Yalnız, benim için bu oyunun ilgi çekici noktası, […]

Arma Reforger inceleme

Arma serisini geçmişte çılgınlar gibi oynardım, özellikle de Arma 3 oyununu… Yani, oyunun ana tek oyunculu ve çok oyunculu içeriklerinden tutun da modlu sunucularına, özel sunucularına ve hatta oyun içi editörüne kadar oyunun genelinde belki de binlerce kayıtlı saatim var. Tabii ki artık o oyunu oynamıyorum ama seriye neler olduğuna bakmak için Arma Reforger ve Arma 4 oyunlarını yakından takip ediyordum. Serinin dördüncü ana oyunu hakkında henüz hiçbir şey bilinmiyor ama aynı şey bahsettiğim diğer yapıt için geçerli değil tabii ki.

Arma Reforger, 2022 yılında bir erken erişim oyunu olarak sunulmuştu, 2023 yılında 1.0 sürümüne kavuşmuştu ve 2024 yılında da bana inceleme fırsatı düştü. Yalnız, adından da tahmin edebileceğiniz üzere bu oyun, serinin ana oyunlardan biraz daha farklı. Oyun, Operation Flashpoint: Cold War Crisis üzerinden de hatırlayabileceğiniz Everon adasında (ve Arland içerisinde) geçiyor ve üç farklı taraf, çok oyunculu bir şekilde savaşıyor. Yalnız, benim için bu oyunun ilgi çekici noktası, çok oyunculu olması değil, Arma 4 için bir köprü olması.

Tamamen yeni olan Enfusion motoru ile canlandırılan Arma Reforger, teknik açıdan gerçekten şahane bir yapıt ve bu da sadece Arma 4 oyununun ne kadar iyi olacağını gösteriyor. Görsellikten tutun da performansa kadar birçok şey gerçekten etkileyici, özellikle de sunum tarafında. Yine de bu oyun ne yazık ki şu noktaya kadar söylediğim kadar etkileyici değil. Olumsuz yönlerden daha sonra bahsedeceğim. Olumlu tarafta oyun, iki ada olarak toplamda 61 km2 boyutunda harita sunuyor (ana ada 51 km²) ve burada Conflict, Combat Ops ve Game Master modlarını deneyimleyebiliyorsunuz.

Arma Reforger içerisindeki Conflict modu, bu adalardan birinde çok oyunculu bir deneyim sunuyor. Oynanış, klasik ve gerçekçi askeri simülasyon. Game Master ise gerçek zamanlı olarak kendi senaryonuzu yapabileceğiniz bir editör modu. Combat Ops ise işbirlikçi bir baskın modu olarak geçiyor ve yeni haritayı kullanıyor. Bu modları deneyimleyebileceğiniz haritalardan biri olan Everon, yenilenen haliyle ve Soğuk Savaş temasıyla gerçekten gözleri dolduruyor. Arland, daha küçük bir harita ama tamamen yeni olduğu için o haritayı da keşfetmek kesinlikle eğlenceli.

Daha önce de söylediğim gibi Arma Reforger, teknik açıdan mükemmel bir oyun ve genel olarak beni Arma 4 için heyecanlandırıyor ve ne yazık ki ondan daha fazlasını yapamıyor. Geliştirici ekip, oyun motorunda gerçekten mükemmel bir iş çıkartmış; oyun tek kelimeyle şahane görünüyor. Görsellik o kadar güzel ki kendinizi gerçekten bir savaşın içinde hissetmemeniz imkansız. Bir diğer yandan performans da hiçbir zaman sıkıntı çıkartmıyor; optimizasyon gerçekten başarılı. Oyun çok daha akıcı ve yumuşak bir şekilde çalışıyor ve Arma 3 ile arasındaki fark gerçekten dağ kadar.

Görsellik ve performans alanında Arma Reforger tarafından ileri doğru atılan büyük adımlar aslında fark edeceğiniz ikinci ve üçüncü elementler. Oyundaki en büyük yenilik/iyileştirme, kesinlikle ama kesinlikle animasyonlar. Yine, Arma 3 ile karşılaştırdığınız zaman animasyonlar sanki bambaşka bir oyun gibi hissettiriyor. İnanılmaz kaliteli, yine oldukça akıcı ve gerçekçi animasyonlar mevcut. Karakterlerin çevredeki hareketleri olabildiğince gerçekçi ve bu da kendinizi gerçekten oyunun içerisinde hissetmeniz için atılan en büyük adım.

Ne yazık ki Arma Reforger oyununun iyi yönleri bu noktada bitiyor. Oyun, Arma serisinin geleceği için çok güzel bir işaret ama oyunun kendisini oynamak eğlenceli değil. Bunun en büyük sebebi ise mermilerin düşmanlara isabet etmiyor olması ve sunucu temelli gecikmelerin çok sık yaşanıyor olması. İsabet sorunu da benzer sebeplerden ötürü kaynaklanıyor. Askeri bir simülasyon oyunu oynadığınız zaman da tahmin edersiniz ki nişan aldığınız düşmanı vurabilmek çok kritik bir önem taşıyor. Oyun, ne yazık ki bu alanda başarısız hissettiriyor.

Sunucu tarafında da Arma Reforger, gerçekten berbat anlar oluşturabiliyor. İnternet bağlantım herhangi bir trafik olmadan oyunda 40 Mbps civarında fakat sürekli olarak bağlantı sorunları yaşıyorum. Başka hiçbir çevrim içi oyunda bu tip sorunlar yok ki zaten aynı sorunu bağlantı hızı 12 Mbps olan kişi de yaşıyor, 1000 Mbps olan kişi de yaşıyor. Artık, 1.0 sürümünde olan video oyunlarında yaşanmaması gereken problemler bunlar. Oyun içi hatalar da mevcut ama sunucu ve isabet problemleri, diğer tüm hataları gölgesinde bırakıyor resmen.

Arma Reforger

Arma Reforger, kesinlikle Arma 4 değil. Hatta, Arma 3 için herhangi bir devam oyunu değil. Benim tahmin ettiğim kadarıyla geliştirici ekip, bu oyun üzerinden serinin geleceğini deniyor. Yeni oyun motoruna alışılıyor, hatta Xbox üzerinde oyun piyasaya sürme ve o platform için de oyun geliştirme konusunda sular test ediliyor. Sonuçta, serinin sıradaki oyunu da PC haricinde Xbox için de gelecek. Bu yüzden zaten bu oyuna en baştan önem vermek bir oyuncu için benim adıma çok zordu ve problemleri yaşadıktan sonra gerçek anlamda imkansız oldu.

Evet, Arma Reforger ile sunulan askeri simülasyon deneyimini başka hiçbir oyun vermiyor ama bu deneyimin temeli de Arma 3 içerisinde yatıyor zaten. Bu yüzden oyuncuların hala o oyunu tercih ediyor olması çok doğal. Bu yeni oyun, aynı eski oyun gibi özel ve modlu sunuculara izin veriyor. Bu sayede de aslında temel oyundan daha zevkli ve daha kaliteli olan birkaç modlu sunucu mevcut ama onlar da bir yere kadar ilerleyecek sonuçta. Temel aynı temel. Bu arada, kullanıcı arayüzü de pek sağlam sayılmaz. Modern oyunların çok gerisinden geliyor gibi hissettiriyor.

Durum böyle olunca, Arma Reforger oyunu çok arada kalıyor. Yani, sonuçta bu oyunda Arma 3 içerisinde olduğu gibi bir tek oyunculu deneyim yok. Bu oyunu oynamak istiyorsanız, çok oyunculu içerikleri sevmeniz gerekiyor ki onlar konusunda da beklentilerinizi düşürmeniz gerekiyor. Siz eğer serinin üçüncü ana oyunu için bir devam ürünü arıyorsanız, o Arma 4 olacak, bu oyun değil. Beklentilerinizi ayarladığınız zaman oyun bir tık idare edilebilir oluyor ama o durum yine de sunucu temelli problemlerin çözümü olmuyor ne yazık ki.

İnceleme yazım boyunca söylemeye çalıştığım gibi Arma Reforger, sorunları olmasa bile Arma 4 için bir köprü. Yani, kendisi bir test sürümü veya teknoloji demosu gibi hissettiriyor. Bu yüzden de eğer askeri bir simülasyon oyunu istiyorsanız ve bu oyundan gerçekten oynanış açısından zevk almak istiyorsanız, şimdi Arma 3 oyununu oynamanızı ve dördüncü oyunu beklemenizi öneririm. Yok, siz üçüncü oyunu yeterince oynadıysanız ve bu geliştirici ekibin yeni teknolojilerini merak ediyorsanız, işte o zaman test amaçlı olarak ben de bu oyunu önerebilirim.

Olumlu

Yeni animasyonlar göz dolduruyor.

Performans sağlam ve stabil.

Görsellik tek kelimeyle şahane.

Olumsuz

Mermi isabeti mekaniği doğru düzgün çalışmıyor.

Sunucu temelli çok fazla bağlantı problemi yaşanıyor.

Kullanıcı arayüzü kullanışlı değil; modern hissettirmiyor.

Benzer Yazılar

Victoria 3: Spheres of Influence inceleme

OYUNLAR 2 ay önce

Victoria 3 gibi karmaşık bir simülasyonda neler olup bittiğine dair en ufak bir ipucunu takip etmeyi başardığınızda, kaçamayacağınız bir dünya haline geliyor kendisi. Dahası, Sphere of Influence isimli ek paketin yeni eklentileri, bu video oyununa atlayıp ülkenizi zafere taşımak ya da iflasa sürüklemek için mükemmel bir zaman olarak sunuluyor. Bu oyunu ilk oynadığımda, ekonomik ve politik sistemlerinin ne kadar derin olduğunu kavrayamamıştım ve bu simülatörün ne kadar karmaşık olduğunu fark etmiştim. İşte bu ek paket, oyunu daha da derinleştiriyor. Sizi tarihsel olarak doğru bir senaryoya götüren basit bir simülatör değil Victoria 3. Aslında tam tersi. Herhangi bir ülkeyi seçip hayali senaryolara sokabilir ve tarihin akışını değiştirebilirsiniz. Bu video oyununun her özelliğinin incelikleri harika olsa da Sphere of Influence çok daha fazlasını ekliyor. Bunun da ötesinde, harika olsa da yine de oyuna başlama sürecini yeni oyuncular çok kolaylaştırmıyor. Eğer bu oyunu ilk kez oynuyorsanız, hikayeyi oluşturan kişinin siz olduğunuzu bilmelisiniz. Zafere […]

First Dwarf ön inceleme – Mavi Kol

OYUNLAR 2 ay önce

Cücelerin harika birer mühendis olup, başka bir şey olamadığı klişesi şimdi de First Dwarf isimli bir Erken Erişim oyunu ile karşımıza çıktı. Aslında gayet güzel müzikler ve çizgi film tarzı, ilgi çekici bir sinematik ile başlayan bu video oyununda önce Viking temasını görüyoruz, sonra cüceleri görüyoruz, sonra karşımıza robotlar çıkıyor ve işin içine bir de küçük ejderhalar giriyor… Tüm bunlar olurken de uçan bir gemidesiniz tabii ki. Gemimiz uçan bir adaya düşüyor ve burada da bizim hayatta kalma maceramız başlıyor. Bu arada, ejderha da İngilizce konuşuyor. First Dwarf; materyal toplama, eşya üretme, keşif yapma, hayatta kalma ve savaşma elementlerine odaklanıyor. Oyunda yapmanız gereken ilk şey etraftan biraz materyal toplamak ve kendinize bir üs kurmak. Bu arada, oyundaki binalar elektrik yerine mana kullanıyor. Bu yüzden üssünüzü yaparken, mana kaynağı olan bir yere gitmeniz en akıllıca olanı. Oyunda bunun gibi birkaç ufak tefek detay mevcut. Oyundaki ilk anlarımız odun kesmek, taş çıkartmak, […]

Sons of the Forest inceleme

OYUNLAR 2 ay önce

Sons of the Forest içerisinde ilk kez birini gerçekten öldürdüğünüz zamanı unutmak oldukça güç. Benim için bu an, hasar almış ama her zaman güvenilir kalmayı başaran takım arkadaşım Kelvin ile uzak adaya ilk iniş yaptığımızda ya da yamyam yerlilerle sadece bir mızrak ile karşı karşıya geldiğimde yaşanmadı aslında. Belki de bu ada, sözde canavarların yerine geçerek, insanlığı uçuruma itmenin ne kadar istekli olduğunu görmek için bir test. Belki de gerçekten “ormanın oğullarıyız”, kim bilir? Tüm bunları sesli düşünürken Kelvin tabii ki beni pek dinlemedi. Kelvin, boş boş başını salladı ve daha fazla odun toplamaya devam etti ama anlattığım bu şey, girdikten neredeyse tam bir yıl sonra erken erişimden çıkan oyunun yalnızca bir bileşeni. Diğer tarafta ise kurgu ve hikaye var. PuffCorp şirketinin CEO pozisyonunda yer alan Edward Puffton olarak, karımız Barbara ve kızımız Virginia kaybolduktan sonra onları bulmak için Site 2 olarak adlandırılan gizemli bir adaya gidiyoruz. Çok geçmeden helikopteriniz […]

0 Yorum

Yorum Yaz

Rastgele

Web sitemiz, gezinme deneyiminizi ve ilgili bilgileri sağlamak için çerezleri kullanır. Web sitemizi kullanmaya devam etmeden önce, şunları kabul etmiş olursunuz.