Dead Island 2: SoLA inceleme

Dead Island 2, temelinde eğlenceli bir deneyimdi. Haus ile bu deneyim daha karanlık bir noktaya gitmişti ve şimdi de SoLA isimli son ek paket çıktı. İlk ek pakete kıyasla, bu yeni içerik biraz daha kişilikten yoksun gibi hissettiriyor. SoLA, her ne kadar bir müzik festivali olsa bile bana soracak olursanız, temel oyunun bazı bölümleri ile çok benzer ve en azından görsel açıdan pek bir yenilik sunmuyor. Tabii buna gelmeden önce hikaye var. SoLA Festival, çevre dostu bir müzik festivali ve bununla da oldukça övünüyor. Açıkçası, hikaye ile bu detayın pek bir önemi var mı, ben anlayamadım ama sonucunda 30 bin kişi sadece tek bir saniyede zombiye dönüşünce, işler kızışıyor. Dead Island 2 oyununun bu yeni ve son ek paketinde The Beat ile tanışıyoruz. Müzik festivali sırasındaki günün son grubu sahnedeyken ve 30 bin kişi de onları dinlerken, bir anda The Beat devreye giriyor ve öyle bir ses yankılanıyor ki festival […]

Dead Island 2: SoLA inceleme

Dead Island 2, temelinde eğlenceli bir deneyimdi. Haus ile bu deneyim daha karanlık bir noktaya gitmişti ve şimdi de SoLA isimli son ek paket çıktı. İlk ek pakete kıyasla, bu yeni içerik biraz daha kişilikten yoksun gibi hissettiriyor. SoLA, her ne kadar bir müzik festivali olsa bile bana soracak olursanız, temel oyunun bazı bölümleri ile çok benzer ve en azından görsel açıdan pek bir yenilik sunmuyor. Tabii buna gelmeden önce hikaye var. SoLA Festival, çevre dostu bir müzik festivali ve bununla da oldukça övünüyor. Açıkçası, hikaye ile bu detayın pek bir önemi var mı, ben anlayamadım ama sonucunda 30 bin kişi sadece tek bir saniyede zombiye dönüşünce, işler kızışıyor.

Dead Island 2 oyununun bu yeni ve son ek paketinde The Beat ile tanışıyoruz. Müzik festivali sırasındaki günün son grubu sahnedeyken ve 30 bin kişi de onları dinlerken, bir anda The Beat devreye giriyor ve öyle bir ses yankılanıyor ki festival alanında, herkes saniyeler içerisinde zombiye dönüşüyor. Biz de bunun haberini alıp, oraya kontrole gidiyoruz. Açıkçası, buradaki işin arkasında, ana oyunun finalinde tanıştığımız karakterlerden birinin olduğunu anında anlayabilirsiniz. Yani, o karakter de müzik temalı bir görünüme sahipti sonuçta… Neyse, 11 farklı alanda 2-3 saatlik bir maceraya çıkıyoruz ve The Beat ile biz karşı karşıya kalıyoruz bu sefer.

Haus ile bir karşılaştırma yapınca, SoLA bana daha az ilgi çekici geldi. Evet, hoş bir gizem var ve The Beat sayesinde bir Numen olarak kendimizi sorguluyoruz ama bu derin sorular ne yazık ki 1-2 saatlik bir hikaye ile verilecek cevaplara sahip değil. Bu yüzden, açıkçası kendimi hikaye hakkında yeni bir bilgi edinmiş gibi hissetmedim. Sadece başımdan bir olay geçti ve gitti. Hiçbir şey öğrenmedim, hiçbir şeyden ders çıkarmadım. Sadece bir deneyim yaşadım. Dead Island 2 oyununun bu ek paketi, bana böyle hissettirdi. Haus içerisinde olduğu gibi karanlık bir gizem yoktu ve The Beat açıkçası bende hiçbir şekilde soru işareti uyandırmayı da başaramadı.

Açıkçası, bir sonraki oyuna verilecek birkaç ipucu da görmek isterdim. Dead Island 2 sonuçta hem maddi açıdan başarılıydı, hem de inceleme puanlarında yüksek eleştiriler almıştı. Bu durumda bir devam oyunu geliştirmemek mantıksız görünüyor bana ve ana oyunun hikayesi her ne kadar birkaç ipucu vermiş olsa bile SoLA içerisinde muhtemelen devam oyununda karşımıza tekrar çıkacak Numen ve Autophage konuları işlendiği halde pek de bir sinyal verilmedi. Verildiyse de ben kaçırdım. Yani, Haus ile karşılaştırıldığı zaman bu ek paketin sunduğu hikayeyi biraz kısıtlandırılmış hissettim ve muhtemelen bu sebepten ötürü de zayıf buldum.

Dead Island 2 oyununa SoLA ile iki yeni düşman tipi ekleniyor. Bu düşmanlardan ilki, benim oldukça hoşuma giden Whipper ve diğeri de oyundan nefret etmemi sağlayan Clotter. Whipper, kırbaç darbelerine odaklanan bir zombi ve kendisi, attığı çığlık ile Numen yeteneklerinizi kullanmanızı engelleyebiliyor. Clotter ise zombi cesetlerinden doğup, aynı şekilde kaybolabiliyor. Bu ikinci düşman tipi ayrıca bu ek paketteki tek bölüm sonu canavarı olan The Dirge için de bir temel oluşturuyor. The Dirge, bölünerek Clotter oluyor ve kendisiyle finalde karşılaşıyoruz. İşte ben o finali kesinlikle bir daha yaşamak istemiyorum.

Belki ben yeteneksinizim, belki hazırlıksız yakalandım, belki de sıkıntı oyunda ama koskoca Dead Island 2 oyununun (ve Haus isimli ek paketinin) tamamında nefret ettiğim tek karşılaşma SoLA içeriğinin finalinde The Dirge ile yaptığımız savaş. Ek paket boyunca bu düşmandan kaçmak fena değildi ama finalde savaşırken kendisi hala inanılmaz güçlüydü ve saldırma anları çok basitti. Yani; küreyi şarj et, küreyi düşmana at, düşmana vur, kaç, düşmana vur, kaç, düşmana vur, kaç ve daha sonra küreyi tekrar şarj et olarak bu döngü devam etti. İnanılmaz sıkıldım ve can tarafında hazırlıksız yakalandığım için de her saniye çok gerildim. Gerçekten hiç sevmedim bu savaşı.

Bu arada, Dead Island 2 oyununun bu ek paketinde ilgimi çeken bir şey oldu, geliştirici ekip sanıyorum ki biraz daha sinematik elementler üzerinde çalışmaya başlamış bir muhtemel devam oyunu için ve onları bu SoLA içerisinde denemiş. Belki bu sinematik anlamda daha aktif olan anlar ana oyunda ve Haus içerisinde de vardı, hatırlamıyor olabilirim ama SoLA içerisinde iki yeni düşmanla da ilk karşılaştığımızda ve The Dirge ile olan savaşımızın başında hoş, pek hazır durmayan ama yine de hoş olan sinematik sahneler gösterildi. Dediğim gibi belki bu tarz sinematik sahneler ana oyunda da vardı ama unutmuş olabilirim. Çok oldu bu oyunu oynayalı.

Dead Island 2, SoLA ile size iki yeni düşman veriyor ama merak etmeyin, silah envanteriniz de iki yeni silah ile genişliyor. Bu silahlardan ilki Ripper ve kendisini ilk güvenli evde satın alabiliyorsunuz. Ripper silahının özelliği, kendisini arka arkaya kullandıkça ucundaki dairesel testeresi hızlanıyor ve maksimum hızdayken standart zombilere tek atıyor. Bu silah ile gerçekten güçlü hissediyorsunuz kendinizi, sadece o testerenin dönme sesi rahatsız ediyor. İkinci silah ise Sawblade Launcher ve kendisi o dairesel testerelerden fırlatıyor menzilli bir silah olarak. Ripper ne kadar güzelse, Sawblade Launcher da o kadar kötüydü benim için.

Dead Island 2: SoLA

Dead Island 2 oyununun bu ek paketinde beni hayal kırıklığına uğratan bir diğer şey ise bölüm tasarımı oldu. Ana oyun ve Haus, birbirinden tamamen benzersiz hissettiren bölümleri ile her zaman ilgimi çekmişti. SoLA ise müzik festivali ile hem ana oyun gibi hissettiriyor, hem de yer yer Haus içerisinden çıktığını düşündüğüm ama biraz daha az karanlık hale getirilmiş bölümleri içeriyor. Yani, kendimi farklı bir yerde gibi hissetmedim bu içeriği oynarken. Yine de bu, bölüm tasarımı kötü demek değil. Özellikle de görsel açıdan bölümlerin tamamı şahane görünüyor ve müzik festivaline uygun yeni zombi kıyafetleri de ayrıca övgüyü hak ediyor bence.

Dead Island 2: SoLA içerisindeki tüm bu bölümlerde eğer yanlış hatırlamıyorsam 9 farklı hikaye görevi, 1 adet yan görev ve 2 tane de Lost and Found görevi bulunuyor. Tüm bunlar gayet eğlenceliydi, sadece yan görevin ve ilk Lost and Found görevinin direkt olarak karşınıza çıkartılmamasına biraz üzüldüm. Yani, ben bu oyunu halihazırda yeterli sayıda keşfettiğimi düşünüyorum ve açıkçası ana oyun ve Haus ardından, SoLA için pek keşif isteğim kalmamıştı. Bu yüzden ek içerikler için ekstra arayış içerisine girmem bir tık beni hayal kırıklığına uğrattı ama bu büyük bir problem değil tabii ki. Ufak bir detay sadece.

Son olarak, Dead Island 2 oyununun SoLA isimli bu ek paketinin sunum elementleri de başarılıydı. Tüm deneyimimi PlayStation 5 üzerinde yaşadım ve oyun zaten görsel açıdan şahane görünüyordu. Sesler ve müzikler de yeterince güzeldi. Herhangi bir performans problemi de bulunmuyordu ve en ufak bir oyun hatası ile de karşılaşmadım. Yani, teknik açıdan herhangi bir kusur göremedim bu ek paketin içerisinde. Sadece, bu kadar zaman içerisinde oyuna neden birkaç yaşam kalitesi iyileştirmesi eklemelerinin yapılmadığını merak ediyorum. Mesela, temel ganimetler neden otomatik olarak toplanırken, zombi organları veya parçaları otomatik toplanmıyor?

Durumu özetlemek gerekirse Dead Island 2: SoLA, eğlenceli bir ek paket ve bu övgüyü genellikle temel oyunun başarılı olmasına borçlu. Özellikle de Haus ile karşılaştırdığım zaman SoLA biraz fazla düşüyor gözümde ama yine de ana oyunun bir parçası olarak güzel iş görüyor. Bu video oyunu için açıklanan daha fazla ek paket yok ve tahmin ediyorum ki oyun için verilen desteğin de sonuna geldik ama 10 sene boyunca beklenen bu oyunun final içeriği bence daha iyi bir şekilde verilebilirdi. SoLA, öyle bir final gibi hissettirmedi ve beni daha fazla zombi öldürme isteği ile havada bıraktı. Yine de eğer temel oyunu ve ilk ek paketi sevdiyseniz, bu yeni içeriği de oynamalısınız.

Olumlu

Müzik festivali teması hoş.

Ripper ve Whipper şahane.

Ek içeriklerin ucundaki ödüller de şahane.

Olumsuz

Ana oyun ve ek pakete kıyasla bölüm tasarımları farklılıkları ile öne çıkmıyor.

Hikaye, bir final içeriğine yakışır seviyede derinliğe ve ilgi çekiciliğe sahip değil.

The Dirge ile olan bölüm sonu canavarı savaşı kesinlikle vasat ve başarısız.

Benzer Yazılar

The Bridge Curse 2: The Extrication inceleme

OYUNLAR 5 saat önce

Günümüzde direkt olarak filmleri temel alan oyunların sayısı azalmaya başladı. Geçmişte öyle değildi tabii ki; sürekli filmlere bağlı oyunlar çıkıyordu ve başarısız oluyordu. Muhtemelen bu sebepten ötürü o tip oyunların sayısı azalırken, 2022 yılına ait The Bridge Curse: Road to Salvation oyunu, şaşırtıcı bir şekilde bu yolu takip etmemişti. Aynı isme sahip filmin bir oyunu olarak sunulan o yapıt oldukça sevilen bir korku oyunu olmayı başarmıştı. Aradan iki yıl geçti ve yine aynı filmi temel alan The Bridge Curse 2: The Extrication ile tanıştık. The Bridge Curse 2: The Extrication, temelinde aslında bir korku ve hayatta kalma oyunu. Birinci şahıs bakış açısından deneyimlediğimiz bu yapıtta kontrol edebileceğimiz dört farklı karakter bulunuyor. Tayvan içerisinde yer alan ve hayalet hikayeleri ile ünlü olan Wen Hua Üniversitesi ise oyun alanımız. İlk oyunda olduğu gibi bu yapıtın içerisinde de hayaletlerden kaçıyoruz, bulmaca çözüyoruz ve hikayenin ucunda yer alan o düğümü çözmeye çalışıyoruz. Tabii bu […]

QRD Spark N5 inceleme – Mavi Kol

OYUNLAR 1 gün önce

Genelde nadiren donanım incelemesi yapıyorum ve bu incelemeler de genellikle kendi satın aldığım ürünlere ait oluyor. QRD Spark N5 ile durum böyle değil. Kısa bir süre önce inceleme amaçlı olarak elime geçen bu kontrolcü, QRD şirketinin şu anda en çok satan ürünlerinden bir tanesi ve bunun en büyük sebeplerinden bazıları da fiyat açısından uygun ve aynı zamanda analog çubuklarında Hall Effect teknolojisini kullanıyor olması. Bu demek oluyor ki DualSense veya DualShock 4 ürünlerine kıyasla, bu kontrolcüde analog çubuğu kayması (stick drift) probleminin yaşanması çok daha nadir ve doğal olarak ürünün ömrü de ciddi anlamda daha uzun sürüyor. Özetle söylemek gerekirse; PlayStation, Xbox ve Nintendo cephelerindeki kontrolcülerin tamamı elektronik devreler aracılığı ile sizin analog çubuklarını oynattığınızı anlıyor. Bu, yapısı gereği çabuk bozulan ve kayma problemine yol açan bir sistem. Hall Effect teknolojisi ise aynı şeyi manyetik alanlar yardımı ile yaptığı için problem yaşanması çok daha nadir oluyor; manyetik alanların arasına partikül […]

Fabledom inceleme – Mavi Kol

OYUNLAR 2 gün önce

Birlikte büyüdüğümüz masalları temeline alan Fabledom; rastgele üretilmiş haritalarda, kendi krallığımızı kurup, büyütmemize olanak sağlıyor. Oyunun ilk açılışından itibaren bizi karşılayan dış ses de zaten doğrudan bir masalın içinde olduğumuzu bize ilk dakikadan hissettirmeye başlıyor. Oyun boyunca belirli aralıklarla bizimle de iletişime geçmeye devam eden bu dış ses ise bazen yol gösterici olarak bize yardımcı oluyor, bazen de takibimizden kaçırdığımız gelişmelerle ilgili bize güncellemeler sağlıyor. Oyuna başlamadan önce bizden krallığımızın konumunu seçmemiz ve ardından da kendimiz ve krallığımızla ilgili bilgileri oluşturmamız isteniyor. Oyunu hangi rolde oynamak istediğimizi de bu kısımda seçiyoruz. İstersek kral ve kraliçe, istersek de prens veya prenses olarak oynayabiliyoruz bu oyunu. Burada yaptığımız seçimin aslında oyunumuza pek de büyük bir etkisi bulunmuyor. Sadece oyunun en başında bize bir başlangıç hikayesi anlatılıyor ve bu kısımda çok ama çok ufak bir değişikliğe neden oluyor bu yaptığımız seçim. Krallığımız ve karakterimiz hakkında her şeyimiz hazır olduğunda, oyuna başlamadan önce içine […]

0 Yorum

Yorum Yaz

Rastgele

Web sitemiz, gezinme deneyiminizi ve ilgili bilgileri sağlamak için çerezleri kullanır. Web sitemizi kullanmaya devam etmeden önce, şunları kabul etmiş olursunuz.