En Karanlık Robin Hood Filmi Geliyor!

Michael Sarnoski’nin (Pig ve yakında vizyona girecek korku filmi A Quiet Place: Day One), başrollerini Hugh Jackman ve Jodie Comer’ın paylaştığı klasik hikayenin daha karanlık bir yeniden uyarlaması olacağı söylenen The Death of Robin Hood (Robin Hood’un Ölümü) adlı filmi yöneteceği duyuruldu. Variety bugün öğleden sonra projeyle ilgili bir güncelleme yaparak, A24’ün Robin Hood’un Ölümü’nün ABD haklarını satın aldığını ve yapımın önümüzdeki yılın başlarında gerçekleşeceğini açıkladı. Robin Hood’un Ölümü’nün “klasik Robin Hood masalının daha karanlık bir yeniden canlandırması” olduğu söyleniyor. Zamanına uygun olarak çekilen filmde, suç ve cinayetle dolu bir hayatın ardından geçmişiyle boğuşan baş karakter, kendisini ağır yaralı ve ona kurtuluş şansı sunan gizemli bir kadının ellerinde bulan savaş yorgunu bir yalnız olarak karşımıza çıkacak.” RPC’den Aaron Ryder ve Andrew Swett, “Bu hepimizin bildiği Robin Hood hikayesi değil,” diyor. “Michael bunun yerine çok daha ayakları yere basan ve içgüdüsel bir şey yarattı. Alexander Black ve Lyrical’daki dostlarımız ile Rama […]

En Karanlık Robin Hood Filmi Geliyor!

Michael Sarnoski’nin (Pig ve yakında vizyona girecek korku filmi A Quiet Place: Day One), başrollerini Hugh Jackman ve Jodie Comer’ın paylaştığı klasik hikayenin daha karanlık bir yeniden uyarlaması olacağı söylenen The Death of Robin Hood (Robin Hood’un Ölümü) adlı filmi yöneteceği duyuruldu.

Variety bugün öğleden sonra projeyle ilgili bir güncelleme yaparak, A24’ün Robin Hood’un Ölümü’nün ABD haklarını satın aldığını ve yapımın önümüzdeki yılın başlarında gerçekleşeceğini açıkladı.

Robin Hood’un Ölümü’nün “klasik Robin Hood masalının daha karanlık bir yeniden canlandırması” olduğu söyleniyor. Zamanına uygun olarak çekilen filmde, suç ve cinayetle dolu bir hayatın ardından geçmişiyle boğuşan baş karakter, kendisini ağır yaralı ve ona kurtuluş şansı sunan gizemli bir kadının ellerinde bulan savaş yorgunu bir yalnız olarak karşımıza çıkacak.”

RPC’den Aaron Ryder ve Andrew Swett, “Bu hepimizin bildiği Robin Hood hikayesi değil,” diyor. “Michael bunun yerine çok daha ayakları yere basan ve içgüdüsel bir şey yarattı. Alexander Black ve Lyrical’daki dostlarımız ile Rama ve Michael sayesinde, dünya Hugh ve Jodie’yi bu destanda birlikte görmeyi çok sevecek.”

Sarnoski, yapım hakkında “Hepimizin bildiği Robin Hood hikayesini yeniden keşfetmek ve yepyeni bir şekilde yenilemek inanılmaz bir fırsat oldu” diye ekliyor. “Senaryoyu beyazperdeye aktaracak mükemmel oyuncu kadrosunu bulmak çok önemliydi. Bu hikayeyi güçlü ve anlamlı bir şekilde hayata geçirecekleri için Hugh ve Jodie’ye daha fazla heyecan duyamaz ve güvenemezdim.” diye konuştu.

Post Views: 1

Benzer Yazılar

Bir Devin Ardından: Donald Sutherland (1934-2024)

FİLMLER 2 ay önce

İçindekilerKaynaklar Sanırım Donald Sutherland’i ilk kez Sylvester Stallone’nin Hürkan (Lock Up, 1989) filminde izledim, 90’ların başı olmalı. Hürkan’ın video kasetini kiralayıp defalarca seyretmiştim, Sutherland o filmde psikopat cezaevi müdürü Drumgoole’u oynuyordu. Zamanla sayısız örneğini başarıyla sunduğunu öğreneceğim gaddar, insafsız adam rollerinden biriydi. Donald Sutherland bu tip karakterleri özel dikim bir kıyafet gibi üstüne geçirmekte hiçbir sıkıntı çekmiyordu, rolüyle bütünleştiğini hissediyordunuz. Sinemada seyrettiğim ilk filmi Uzay Kovboyları (Space Cowboys, 2000) olmalı. Sonraları sinema tarihinin klasiklerini toplayıp seyretmeye başladığımda birdenbire çok sık karşıma çıkan bir isim olmaya başladı. En özgün savaş filmlerinden, gişe canavarı 12 Kahraman Haydut (The Dirty Dozen, 1967), Robert Altman’ın hınzır komedisi Cephede Eğlence (MASH, 1970), Clint Eastwood’lu Çılgın Savaşçılar (Kelly’s Heroes, 1970), savaş-karşıtı filmlerin en iyi ve en yaratıcı örneklerinden Johnny Got His Gun (1971), Jane Fonda ile karşılıklı döktürdükleri neo-noir Klute (Fahişe, 1971), evlat acısını kalbimize kazıdığı Karanlığın Gölgesi (Don’t Look Now, 1973), John Schlesinger’in şaşırtıcı çalışması […]

Her Platforma Üye Olmak Zorunda Mıyız?

FİLMLER 2 ay önce

İçindekilerLisans Anlaşmaları ve Jeo-Bloklama: Kullanıcının Kafasını Karıştıran İkili Pazar sabahı, elimde kahvem, kanepede yayıldım ve dedim ki, “Bugün tam film izlemelik bir gün!” İşim gereği, neredeyse her platforma üyeyim: Netflix, Amazon Prime, Disney+, BluTV, Gain, Exxen… Neredeyse yok yok! Ama gelin görün ki, her ay tonla para bayıldığım bu platformlarda aradığım, izlemek istediğim filmi bulamıyorum! Her seferinde aynı sonuç, filmi bulduğum yer yine Stremio! Evet, Stremio’nun yasal olmadığını biliyorum. Ama bahis reklamlı korsan sitelerin kucağına düşmekten iyidir herhalde. Peki, bu kadar çok dijital platforma üye olduğumuz halde aradığımız filmi-diziyi neden bulamıyoruz? Gelin bu birinci dünya derdine biraz daha üzülelim. 2010’ların başında Netflix’in küresel başarıya ulaşmasıyla dijital içerik devrimi başladı. Netflix, kullanıcılarına geniş bir içerik yelpazesi sundu ve tek bir abonelikle sayısız film ve diziye erişim imkanı tanıdı. O zamanlar her şey güzeldi. Ancak ne olduysa, büyük içerik üreticileri ve dağıtımcıları kısa sürede bu modelin avantajlarını fark etti ve herkes kendi […]

Ronin (1998) – Öteki Sinema

FİLMLER 2 ay önce

İçindekilerKAYNAKLAR “Ronin toprağı veya efendisi olmayan köylü asker ya da samuraylara denirdi. Onlar onurlarını ya da efendilerini yitirdiklerinden ülkede durmadan dolaşır ve başka bir lord kendilerini yanma alana dek geçinmeye çalışırlardı. Bir Ronin’in yeni iş bulması da çok zordu.”Şogun Brian De Palma’nın yönettiği Görevimiz Tehlike’nin (Mission: Impossible, 1996) 450 milyon dolarlık vizyon geliriyle o yılın dünya çapında en büyük gişe başarısını elde etmesinin ardından (Tom Cruise’un sadece bu filmden o tarihte tek başına 20 milyon dolar kazandığı söylenir) benzer temaları (casusluk, karşı-casusluk ve önemli bir nesneyi/cihazı/silahı ya da bilgiyi ele geçirme) ele alan yapımların sayısı artmaya başladı, Enemy of the State (Devlet Düşmanı, 1998) ile Ronin’in (1998) bu dönemin öne çıkan filmleri olduğunu söyleyebilirim. Ronin’i kült mertebesine çıkaran birkaç temel özelliği var. Öncelikle olağanüstü bir kadrosu olduğunu söylemem lazım. Yönetmen koltuğunda gerilim (Seven Days in May, 52 Pick-Up), aksiyon (The Train), suç (Black Sunday, French Connection II) ve casusluk (The […]

0 Yorum

Yorum Yaz

Rastgele

Web sitemiz, gezinme deneyiminizi ve ilgili bilgileri sağlamak için çerezleri kullanır. Web sitemizi kullanmaya devam etmeden önce, şunları kabul etmiş olursunuz.