Cücelerin harika birer mühendis olup, başka bir şey olamadığı klişesi şimdi de First Dwarf isimli bir Erken Erişim oyunu ile karşımıza çıktı. Aslında gayet güzel müzikler ve çizgi film tarzı, ilgi çekici bir sinematik ile başlayan bu video oyununda önce Viking temasını görüyoruz, sonra cüceleri görüyoruz, sonra karşımıza robotlar çıkıyor ve işin içine bir de küçük ejderhalar giriyor… Tüm bunlar olurken de uçan bir gemidesiniz tabii ki. Gemimiz uçan bir adaya düşüyor ve burada da bizim hayatta kalma maceramız başlıyor. Bu arada, ejderha da İngilizce konuşuyor.
First Dwarf; materyal toplama, eşya üretme, keşif yapma, hayatta kalma ve savaşma elementlerine odaklanıyor. Oyunda yapmanız gereken ilk şey etraftan biraz materyal toplamak ve kendinize bir üs kurmak. Bu arada, oyundaki binalar elektrik yerine mana kullanıyor. Bu yüzden üssünüzü yaparken, mana kaynağı olan bir yere gitmeniz en akıllıca olanı. Oyunda bunun gibi birkaç ufak tefek detay mevcut. Oyundaki ilk anlarımız odun kesmek, taş çıkartmak, bunlarla kritik binalar yapmak ve o binaları bir nevi kabloyla mana kaynağına bağlamak ile geçiyor.
Kısa bir süre sonra First Dwarf oyununun kule savunması elementleri ile de tanışıyoruz. Gece vakitleri düşmanlar saldırıyor ve üssümüzü korumak için duvarlar örmemiz, defansif taretler yapmamız gerekiyor. Aksi taktirde düşmanlar, binalarımıza zarar veriyor ve kendilerini tamir etmek oldukça pahalıya patlayabiliyor. Oyunun sıkıntıları da zaten burada başlıyor. Bu yapıtı aslında eğer özetlemek gerekirse, fikrin ve sunumun çok güzel olduğunu ama geri kalan her şeyin ne yazık ki başarısızlıkla sonuçlandığını söyleyebilirim efendim.
First Dwarf oyununda ne savunma duvarları, ne de taretler sizin yardımcınızmış gibi hissettiriyor. Duvarları yeterince serbest bir şekilde öremiyorsunuz ve taretler de minimum hasarı, menzili ve zaman zaman çalışan zayıf ve hatalı doğası ile can sıkmaktan başka bir şey yapmıyor. Ayrıca, mana enerjisi üzerinden sunulan limitler de biraz fazla ve oyundaki her şey, olması gerektiğinden çok daha fazla kaynak istiyor gibi hissettiriyor. Yani, oyunda bir denge hissi yok. Bu noktada, düşmanların yapay zekası da sorunlara pek yardımcı olmuyor.
First Dwarf oyununda eğer bir düşman, duvarlarınızı veya taretlerinizi aşarsa, otomatik olarak en pahalı veya en değerli yapınıza saldırıyor. Bu yapı, üssünüzün öbür ucunda olabilir, yapay zeka için bu hiç fark etmiyor, kendisi o hedefe kitli bir şekilde ilerliyor. Özellikle de baterilere odaklanıyorlar ki üssünüzün defansları anında çöksün diye. O çöküşten sonra da zaten yapabileceğiniz pek bir şey kalmıyor. Tamam, düşmanların en değerli şeylere odaklanması kötü bir şey değil ama sanki kendileri çok sıkı bir at gözlüğü takıyor gibi hissettirdi bana.
First Dwarf içerisinde yapay zekaların bu şekilde kurulmuş olması, ne yazık ki kule savunma elementlerini anında sıkıcı bir hale sokuyor ki bu çok kritik bir problem, oyunun neredeyse tamamı bu element üzerine yapılmış. Kule savunma elementleri hayal kırıklığı yaratırken, oyunun kaynak yönetimi de pek ileriye gidemiyor. Şu anda, oyunda göz önünde bulundurmamız gereken sadece üç kaynak var: Odun, taş ve mana. Gerçekten şaka gibi. Tamam, Erken Erişim sürecinin ilk haftasındaki bir oyundan bahsediyoruz ama insan bir şeyler ekler şu oyuna.
First Dwarf ayrıca elinizden çok fazla tutuyor. Yani, üssünüzü nereye kuracağınız bile belli. Bu aşırı yardımcı olma elementleri beni pek sıkmazdı ama ne yazık ki dengesizler, bu yüzden bahsetmek istedim. Yani, oyun bazen size çok aşırı derecede yardımcı olmaya çalışıyor, bazen de hiçbir şekilde yardımcı olmuyor. Bu tip yardımcı elementlerin Erken Erişim oyunlarında başarısız olduğunu ve zamanla düzeltildiğini çok gördüm. Umuyorum ki bu oyunda da aynı şekilde bir ilerleme sağlanabilir. Oyunun şu anki hali biraz dengesiz hissettiriyor.
First Dwarf hakkında daha fazla da ne söylenebilir, bilemiyorum. Oyun henüz oldukça erken bir aşamasında ve aşağı yukarı 5-10 saatlik bir içerik sunuyor. Bu içeriklerin tamamı da olabildiğince temel şeyler. Henüz derine inilmiyor. Yalnız, oyunun Erken Erişim sürecinin ne zaman bitmesinin planlandığının söylenmemesi biraz benim canımı sıkıyor. Normalde bu tip bir bilginin Steam üzerinde yanıtlanması gerekiyor ama geliştirici ekip, mağaza sayfasında kaçamak bir cevap vermiş. Bu da benim canımı bir tık sıktı açıkçası.
First Dwarf oyununun şaşırtıcı bir şekilde en iyi yönü, kesinlikle sunum elementleri. Erken Erişim aşamasının birinci haftasında olup da bu kadar kaliteli sunum elementlerine sahip olan çok az oyun gördüm. Oyunun sinematik sahnelerinde kullandığı çizgi film tarzı anlar çok güzel. Oyunun kendi üç boyutlu grafikleri de kesinlikle kötü değil. Bana biraz Darksiders serisini hatırlattı açıkçası. Ayrıca, görsel elementlerde bolca detay mevcut ve animasyonlar filan da gayet güzel görünüyor. Tabii, oyun henüz daha macerasının çok başında olduğu için öyle çok çeşitli animasyonlar da yok.
First Dwarf oyununun optimizasyonu bir tık problemli ama bunu da Erken Erişim sürecinin doğasına veriyorum. Optimizasyon çalışmaları ve çok gerekli olan hata düzeltme güncellemeleri zamanla gelecektir. Bunların haricinde, sesler ve müzikler gayet güzel. Oyunda seslendirme performansları mevcut ve yeterli seviyedeler bence. Diğer ses efektleri de hiç fena değil. Müzikler de pek akılda kalıcı değil ama yine de başarılılar bence. Yani, oyuna aslında belli bir emek verildiğini, temellerin hem oynanışta, hem de sunum tarafında atıldığını çok rahat görebiliyorsunuz.
First Dwarf ayrıca Türkçe olarak da oynanabiliyor fakat bu oyunun sizden beklediği İngilizce bilgisi o kadar yüksek değil. Yapılan çeviri de öyle çok özel bir şey sayılmaz. Ayrıca oyunun fiyatı da sunulan içeriklerin karşılığında biraz fazla. Şu anda bu oyunda 10 USD edecek kadar içerik yok ne yazık ki. Hatta bu fiyatların iyi yanı. Ülkemize özel fiyatlandırma yapıldığı için aslında 10 USD. Normalde oyunun fiyatı 25 USD ki bu kesinlikle kabul edilebilir bir şey değil. Oyun, bu fiyatıyla daha çok bir yatırım gibi hissettiriyor. Erken Erişim bittiği zaman fiyat mutlaka yükselecektir.
First Dwarf, şimdilik küçük ve kaliteli bir video oyunu. Tek eksiği içerik. Eğer bu durum sizin canınızı sıkmıyorsa, hafta sonu oynayabileceğiniz ufak bir oyun arıyorsanız veya gelecekte bu oyunun daha da iyiye gideceğini düşünüp, şimdiden kendisini satın almak istiyorsanız, bence kötü bir karar vermeyeceksiniz. Çok ciddi içerik eksikliğine ve optimizasyon sıkıntılarına rağmen bu oyunu önerebilirim. Bahsettiğim sıkıntılar zaten her Erken Erişim oyununda yer alıyor; oyunların bu etiket ile piyasaya sürülüyor olma nedeni bu zaten.
0 Yorum