Fumetsu no Anata e Season 2 İncelemesi

Favori animelerimden birisi olan Fumetsu no Anata e, ya da İngilizce adı ile To Your Eternity’nin ikinci sezonunu iple çekiyordum. Lakin gelin görün ki, yeni sezon üç ay önce tamamlanmış da benim haberim olmamış:) Doğal olarak elimdeki seriyi bitirdikten sonra hemen geçiverdim. İtiraf etmem gerekirse ilk sezondaki o aşırı heyecan ve ekrana kilitlenme (son bölümler hariç) olayı yaşanmadı. Bunun da sebebi, öyle açığa çıkacak bir gizemin ve ne olacak şimdi beklentisinin kalmaması. Tamam, ikinci sezonda da ilginç şeyler öğreniyoruz ama ilk sezonun ilk bölümlerinde Fushi’nin o halleri, o dünyayı keşfetmesi neydi öyle? Öncelikle bu bir devam sezonu animesi olduğu için fazlaca şeyden bahsetmeyeceğim. 2021 yılında, yılın animesi seçilen serinin incelemesine buradan geçiş yapabilirsiniz.

Animede olaylar ilk sezonun bıraktığı yerden devam etmekte. Daha doğrusu, kırk yıl sonrasında. Akabinde birkaç bölüm sonra iki yüz yıl sonrasına geçiş yapıyoruz. Ölümsüz Fushi’nin namı dört bir yanı sarmış, kilise peşine düşmüş, yeni arkadaşlar ve yeni düşmanlar peydahlanmış, kısacası yepyeni bir dünya Fushi’nin ayakları dibindedir. En önemlisi de, “nokker” adı verilen ve Fushi’nin peşine düşen varlıklar çoğalmış, birlikte saldırmaya başlamıştır. Üstelik sadece Fushi’nin peşine değil, insanların yerleşim alanlarına da saldırmaya başlamışlardır. Nokker’ların sayısı bu kadar artına Fushi onlarla tek başına başa çıkamayacağını anlar ve arkadaşlar edinmeye karar verir. 

Spoiler olacağı için fazla detay veremiyorum ama genel olarak Fumetsu no Anata e, gizem unsurundan uzaklaşıp insanların nokkerlara karşı verdiği mücadeleye dönüşmüş. Yeni yerler, yeni yüzler ve düşmanlar görüyoruz ama atmosfere alıştığımız için farklı gelmiyor. Ta ki, son bölümlere kadar. Özellikle son üç – dört bölüm su gibi akıyor ve son bölümde duygulanmamak elde değil. Tatminkar bir finalle olay kapansa da, üçüncü sezonun çoktan onaylandığı bilgisi bize bölüm sonunda veriliyor. Bundan sonrası birazcık spoiler olacak; üstelik artık günümüzde geçecek gibi. Yani merakla bekliyoruz.

Bir parantez de karakterlere açmak istiyorum. Öncelikle Kahaku karakteri. Fushi’nin Parona haline aşık olduğu için Fushi standart görünümüne kavuşsa bile peşini bırakmıyor ve erkek – erkeğe garip olaylar yaşanabiliyor. Bir – iki kere yaşandı belki ama sonuçta yaşandı. Bir de önemli yeni yan karakterlerden birisi olan Bonchien Nicoli la Tasty Peach Uralis – kısacası Bon var. İlk başlarda bu karaktere alışamamıştım. Kırık halleri bana itici geliyordu. Gelgelelim bölümler ilerledikçe ne denli bir dost olduğu da ortaya çıkıyor. Yani kitabı kılıfına göre değerlendirmemek gerek.