JRPG tipi video oyunlarını ele aldığınız zaman, bazılarının hikayeleri çok dağılmış bir halde sunulabilir. Neyse ki Granblue Fantasy: Relink, oyuncuya kamçı etkisi yaratmadan sabit bir tempo tutturmayı başarıyor hikayesi ile. Zaten köklü bir markanın devamı olmasına rağmen, oyuncunun kafasına geçmiş bilgi veya olay örgüsüyle vurmuyor. Aslında, açılış sekansı dışında, hikayenin çoğu oyun boyunca tanıtılan hikaye elementleri noktaları etrafında dönüyor. Bu sayede, seriye tamamen yeni bir oyuncu olsanız bile zevk alabiliyorsunuz.
Granblue Fantasy: Relink yapıtının başında karakterinizi (ya da cinsiyetinizi) seçiyorsunuz. Her durumda da mürettebat size “kaptan” olarak hitap ediyor. Estalucia’ya giderken, geminiz bir Wyvern ve diğer yaratıklar tarafından saldırıya uğruyor. Durumu hızlı bir şekilde ele almak için mürettebatın çağırıcısı Lyria, Bahamut’u çağırıyor. Düşmanların, Bahamut tarafından hızla yok edilmesiyle Lyria, onu geri çağırmak istiyor ama ortaya çıkan tuhaf bir mühür, Bahamut’un çılgına dönmesine ve gemiye zarar vermesine neden oluyor. Böylece hikayemiz başlıyor.
Bahamut ile yaşanan bu durum, partiyi yollarından saptırıyor ve Zegagrande Skydom’da yeniden toplanmak zorunda kalıyorlar. Buradayken mürettebat, Rolan adında gizemli bir adamla tanışıyor. Kısa bir görüşmeden sonra işleri yarıda kesiliyor ve Rolan, öfkeli bir Primal canavara yardım etmesi ve bazı köylüleri kurtarması için çağrılır. Bu, Primal canavarlarla ilgili ilk ipucu aslında ve onları Avia kilisesine doğru kader yoluna sokar. Kilise, Lyria’yı kaçırır ve mürettebatı Lilith ve Avia kilisesinin planını ortaya çıkarmaya çalışırken onu kurtarmak için bir yolculuğa gönderiyor.
Bahamut ilk tanıtıldığında açıkçası aklıma anında Final Fantasy serisi geldi ama Granblue Fantasy: Relink içerisindeki hikaye ilerledikçe, bunun bir kopya durumu değil, o markadan esinlenilmiş olduğunu anladım. Oyun, adam kaçırmalar ve kötü organizasyonlarla uğraşırken bile daha hafif yürekli bir hikayeye sahip, özellikle de Final Fantasy serisi ve diğer benzer seriler ile karşılaştırdığınız zaman… Hikaye daha çok arkadaşlığın gücüne, bir arkadaşı asla geride bırakmamaya ve herkesin kurtarılabileceğine odaklanıyor.
Granblue Fantasy: Relink oyununun hikayesi sizi sıkmayacak güzel ve istikrarlı bir tempoya sahip; oyundaki yan görevler hikayede ilerlerken kolayca tamamlanabiliyor. Oyunda ayrıca size diğer popüler JRPG tipi yapıtları hatırlatacak anlar da var. Buna rağmen, geliştiriciler tam bir kopya olmaya çalışmak yerine onları ilham kaynağı olarak kullanıyormuş gibi hissettiriyor. Oyunun güzel bir özelliği de ana hikâyeyi geçtikten sonra da görevler ve hikâye parçalarının olması. Eğer herhangi bir seviyeyi tekrar oynamak isterseniz, oynayabilirsiniz ama buna mecbur değilsiniz.
Granblue Fantasy: Relink, öncelikle savaşa odaklanan bir hack-n-slash, aksiyon ve rol yapma oyunu. Oyunun çoğu, oyuncunun bir yerden diğerine koşarak canavarları öldürmesi ve kaynak toplaması ile savaş etrafında dönüyor. Görevleri ve kaynakları toplamanın dışında, oyunda çok az savaş dışı etkileşim var. Hikaye boyunca ise hikayeyi ilerletmek için öncelikle mürettebatınız ve diğer ana karakterlerle etkileşime giriyorsunuz. En büyük dezavantaj, her karakterin geçmişini doğrudan onlardan öğrenememeniz. Bu noktada devreye Fate Episode isimli içerikler giriyor.
Fate Episode içerikleri, oyunculara karakterin geçmişi veya her görevin belirli noktalarında nasıl hissettikleri hakkında bilgi edinme şansı veriyor. Ben açıkçası bu hikayelerin daha iyi anlatılmasını tercih ederdim. Bunun haricinde, oynanış sırasında sadece iki sorun ile karşılaştım: İlki, oyun neredeyse çok kolay görünüyordu ve ikincisi ise belirli bir seviye sırasında kamera önemli olmayan şeylere odaklanmaya devam etti ve kamera açısını rastgele ayarladı. Kolaylık, benim canımı çok sıkmadı ama kamera ile gerçekten bir savaş verdim…
Hikaye boyunca savaşmadığında, ödüller kazanmak için farklı görevlere gitmeyi seçebilirsiniz. Bu görevler, seviye atlamanın ve kaynak kazanmanın kolay bir yolu ama hikayede ilerlemek için gerekli değil. Aslında, savaşta galip gelebilmek için bölüm sonu canavarlarının neredeyse 10 seviye altında olabilirsiniz, bu durumda bile savaşıp, onu indirmeyi başarabiliyorsunuz. Evet, bu durumda savaş kesinlikle daha uzun sürüyor ama yeteneklerden kaçabildiğiniz/engelleyebildiğiniz ve uygun şekilde iyileşebildiğiniz sürece düşmanları yavaşça alt edebilirsiniz.
Bir bakıma Granblue Fantasy: Relink, normal zorluk seviyesinde bile neredeyse çok kolay hissettiriyor. Oyunu oynadığım süre boyunca sadece bir kere öldüm. Bu çoğunlukla oyunun takım arkadaşlarını diriltmeyi ve iyileştirmeyi nasıl ele aldığından kaynaklanıyor. Oyunun en başından itibaren oyuncuya birden fazla sağlık iksiri ve bir diriliş iksiri veriliyor. Bu iksirler, her kutsal toprak konumunu ziyaret ettiğinizde yenileniyor. Bunun da ötesinde, savaş sırasında sizi ücretsiz olarak dirilten ve belirli bir süre sonra yeniden şarj olan bir yetenek elde edebilirsiniz.
Eğer bu sizi hayatta tutmak için yeterli değilse yapay zeka, düşen bir müttefiki diriltmek için hemen koşuyor; dirilme süresi, diğer benzer oyunlara kıyasla oldukça hızlı. Ayrıca, savaşta normal saldırılar ve güç artırıcı saldırılar arasında geçiş yapabilirsiniz. Güç yükseltme saldırısı ile bir kombo yaptıktan sonra beceri seviyesi artıyor. Beceri seviyesini artırmak, becerilerinin daha etkili olmasını sağlıyor. Eğer çok fazla hasar alırsak veya olumsuz bir durum etkisi alırsak, beceri seviyesi bire düşüyor. Bu da aslında kombo yapmayı ve dikkatli oynamayı teşvik ediyor.
Düşmanlar sendeledikçe veya zırhları kırıldıkça, iyi bir hasar verecek ve oyuncunun beceri seviyesini artıracak bağlantı saldırı seçenekleri ortaya çıkıyor. Skybound Art adı verilen ve tam olarak şarj edildiğinde yıkıcı bir saldırı gerçekleştiren başka bir gösterge daha var. Müttefikler ayrıca daha da fazla hasar vermek için Skybound Art saldırılarını zincirleyebilirler. Dört parti üyesinin hepsi bu saldırılarını arka arkaya kullanırsa, buna “tam patlama” deniyor ve düşmana üstel miktarda hasar veriyorsunuz. Aynı zamanda partiye de güçlendirmeler geliyor.
Oyun içinde, ne denerseniz deneyin kazanamayacağınız dövüşler de var. Bir sonraki sekansı tetiklemeden önce belirli bir noktaya ulaşmanızı sağlamak yerine, kesintiyi tetiklemek için hafifçe vurulmanıza izin veriyor yapıt. Bir bakıma, Granblue Fantasy: Relink, başlangıç seviyesinde bir JRPG gibi hissettiriyor. Ayrıca, oyunda iki seslendirme (İngilizce ve Japonca) ve altyazı seçeneği mevcut. Diğer bazı benzer oyunların aksine ana karakter seslendiriliyor ve konuşmayı ilerletmek için etkileşime girmek gerekiyor. İngilizce olarak, oyun bir ton önemli seslendirme sanatçısına sahip.
Granblue Fantasy: Relink ile ilgili en iyi şeylerden biri, seslendirme sanatçısının kim olduğunu karakter kartında listelemesi ve böylece kim olduğunu düşünmeye çalışırken merak edip, çıldırmanıza gerek kalmaması. Her aktör mükemmel performanslar sergiliyor ve sizi duygusal olarak hikayenin olay örgüsüne ve her karakter etkileşimine bağlı tutuyor. Oyunun kendisi, her türlü atmosfer için uygun ruh halini belirleyen mükemmel müziklere de sahip. Eğer bir savaş varsa; Final Fantasy, Kingdom Hearts ve Persona serilerindekine rakip bir ruh hali yaratmak için epik bir savaş müziği geliyor. Müzik, sizi içine çekiyor ve bırakmıyor adeta.
Granblue Fantasy: Relink ile geçirdiğim zaman sonucunda dürüstçe söyleyebilirim ki oyun, kaba bir şekilde gizlenmiş bir elmas. Her karakterin savaş sırasında farklı hissettiren kendi kişiliği ve dövüş stili var. Ek olarak, yolculuğunuzda size yardımcı olacak yeni müttefikler edinmek için karakter kilidi açma jetonları kazanıyorsunuz ki bu, “gacha” sistemine veya karakter satın almak zorunda kalmaya kıyasla farklı hissettiriyor. Oyunun ana konusu çok doğrusal olabilir ama sizi meşgul ediyor ve elinizdeki göreve odaklanmanızı sağlıyor. Yan görevler, genel olay örgüsünden uzaklaşmadan tamamlanabiliyor ve büyük bir yük gibi hissettirmiyor.
Oyun içindeki savaş sadece seviyeye değil, daha çok beceriye odaklanıyor. Karşılaşma için düşük seviyeli olabilirsiniz ama yeteneğiniz varsa düşmanı yine de alt edebilirsiniz. Granblue Fantasy: Relink, oyunculara seviye atlamak için birden fazla yol da sunuyor ve bu da oyunu biraz kolaylaştırabiliyor; neyse ki yeni bir oyuna başlamak zorunda kalmak yerine, oyunun zorluğunu ayarlardan hızlıca değiştirebilirsiniz. Oyun biraz kısa gibi ama geliştirici, uzun bir hikayeden ziyade oyuncuların görevleri birlikte tamamlayabilmesine odaklanmak istemiş gibi duruyor.
Oyun, birlikte görev yaparken diğer oyuncuların yeni oyuncular için bazı şeyleri bozmamasını sağlayacak ayarlara da sahip. Bir diğer yandan karakterlerin çoğu sevilebilir ve oyun boyunca bir sürü duygusal an yaşanabilir. Oyundaki bölüm sonu canavarı dövüşlerinden bazıları, diğer benzer en iyi oyunlardan savaşlarla aynı seviyede ve oyunun sağladığı görsel deneyim sizi büyülüyor. Granblue Fantasy: Relink oyununu ister tam fiyatıyla, ister indirimdeyken alın, keyif alacağınız harika bir oyun. Bir akıllı telefon yapıtının devamı olan bu oyun, bence herkesin oynarken eğlenmesi gereken sürpriz bir mücevher. Bu yüzden oyunu sizlere önerebilirim.
0 Yorum