Isonzo inceleme – Mavi Kol

BlackMill Games isimli oyun geliştirme stüdyosunun Birinci Dünya Savaşı temalı önceki iki FPS deneyimi olan Tannenberg ve Verdun yapıtlarından keyif almıştım. Açıkçası, o her iki oyun da gerçekçi mekanikleri, görselliği ve ses tasarımını kusursuz bir şekilde harmanlayan ve aynı zamanda mükemmel bir şekilde ulaşılabilir olan başyapıtlar idi. Oyunları özellikle de çevrim içi olarak oynuyorsanız, oldukça zorlayıcı da olabiliyorlardı. Bu zorlu yapıya rağmen çoğunlukla tatmin edici ve ödüllendirici bir temeli de koruyorlardı. Dolayısıyla, bu oyun serisine yapılan en yeni giriş olan Isonzo yapıtını inceleme fırsatı verildiğinde ne kadar sevindiğimi tahmin edebilirsiniz. Isonzo yapıtının tek oyunculu modu, önceki oyunlardaki kadar başarılı olmasa da genel oynanışı ve çevrimiçi maçları o kadar mükemmel ki bunu şimdiye kadar yapılmış en iyi Birinci Dünya Savaşı temalı nişancı oyunu olarak adlandırmakta tereddüt etmem. Yalnız, her şeyden önce bu oyunun tek oyunculu bileşenini tartışmak istiyorum. Böyle bir oyunu oynamamın birincil nedeninin yapay zeka maçları olduğunu söylediğimde azınlıkta olduğumu […]

Isonzo inceleme – Mavi Kol

BlackMill Games isimli oyun geliştirme stüdyosunun Birinci Dünya Savaşı temalı önceki iki FPS deneyimi olan Tannenberg ve Verdun yapıtlarından keyif almıştım. Açıkçası, o her iki oyun da gerçekçi mekanikleri, görselliği ve ses tasarımını kusursuz bir şekilde harmanlayan ve aynı zamanda mükemmel bir şekilde ulaşılabilir olan başyapıtlar idi. Oyunları özellikle de çevrim içi olarak oynuyorsanız, oldukça zorlayıcı da olabiliyorlardı. Bu zorlu yapıya rağmen çoğunlukla tatmin edici ve ödüllendirici bir temeli de koruyorlardı. Dolayısıyla, bu oyun serisine yapılan en yeni giriş olan Isonzo yapıtını inceleme fırsatı verildiğinde ne kadar sevindiğimi tahmin edebilirsiniz.

Isonzo yapıtının tek oyunculu modu, önceki oyunlardaki kadar başarılı olmasa da genel oynanışı ve çevrimiçi maçları o kadar mükemmel ki bunu şimdiye kadar yapılmış en iyi Birinci Dünya Savaşı temalı nişancı oyunu olarak adlandırmakta tereddüt etmem. Yalnız, her şeyden önce bu oyunun tek oyunculu bileşenini tartışmak istiyorum. Böyle bir oyunu oynamamın birincil nedeninin yapay zeka maçları olduğunu söylediğimde azınlıkta olduğumu biliyorum. Dolayısıyla, çevrim dışı tarzdaki içeriklere ilgi duymuyorsanız, birkaç paragraf atlayabilirsiniz.

Önceki oyunlarda olduğu gibi Isonzo da botlara karşı çevrim dışı olarak oynama özelliğine sahip. Herhangi bir harita ve mod arasında seçim yapabilirsiniz ve büyük haritaların boş hissetmemesi için yeterli sayıda bota karşı bir savaş verebilirsiniz. Bu, özellikle oyun endüstrisinin çevrim dışı oyunlara yönelik tutumu göz önüne alındığında hoş bir adım. Ne yazık ki bu yapıtın tek oyunculu içeriği henüz hazır değil. Bunun ana nedeni yapay zekanın zayıf olması. Siz ateş etmedikçe veya bir hedef ele geçirilmedikçe hareket etmeyi reddediyorlar. Yani, tüm savaş gerçekten sizin omuzlarınızda.

Mevcut haliyle Isonzo yapıtını tek oyunculu bir deneyim olarak tavsiye etmek zor. Çevrim dışı maçlar için satın almayı umuyorsanız, oyundan zevk almayacaksınız. Temel oynanış ne kadar eğlenceli olursa olsun, tek başınıza iyi vakit geçiremezsiniz bu video oyununda . Bununla birlikte, zamanla bu durum mutlaka değişecektir. Verdun ve Tannenberg, beklediğiniz gibi işleyen mükemmel bir yapay zekaya sahip. Umarım geliştirici ekip, yalnız oynamayı tercih edenler için bu oyundaki yapay zekayı da yakında geliştirir ve oyunculara hoş bir tek oyunculu deneyim sunulabilir.

Şimdi tek oyunculu kısmı aradan çıkardığımıza göre, Isonzo yapıtının ne kadar inanılmaz olduğunu tartışalım. Bir maça başladığınız andan itibaren oyunun sadece serinin en iyi görünen oyunu değil, en iyi görünen nişancı oyunlarından biri olduğunu anlayacaksınız. Canlı renklerin muhteşem kullanımı, yemyeşil vadileri ve küle bulanmış harap binaları korkunç derecede gerçekçi çatışmalar kadar içgüdüsel hissettiriyor. Yoğun bir şekilde detaylandırılmış ortamlar bu sürükleyicilik hissini daha da artırıyor. Hem sürükleyici, hem de dudak uçuklatacak kadar dehşet verici bir görsellik var.

Görselliğin dışında Isonzo, önceki oyunlar kadar, hatta belki de daha fazla şaşırtıcı bir şekilde oynanıyor. Verdun ya da Tannenberg yapıtlarını uzun zamandır oynamadım ama silahların bu kadar vurucu ve tatmin edici olduğunu hatırlamıyorum. Bu elbette o inanılmaz oyunların itibarını zedelemek için değil. Aksine, bu yeni oyunun, o eski oyunlara göre ne kadar büyük bir gelişme olduğunu göstermek için söylüyorum. Bu sadece aynı serinin yeni bir oyunu değil. Bu oyun gerçekten de bir üst seviyeye çıkmış gibi hissettiriyor; diğer oyunların kalitesini koruyan ve aynı zamanda yenilikler getiren yeni nesil bir oyun gibi gösteriyor kendisini.

Belki de önceki oyunların en sevdiğim yönü, her bir maça hakim olan gerginlikti. Tek bir atışla ölebileceğiniz gerçeği, her hareketi potansiyel olarak tehlikeli bir hale getiriyordu. Neyse ki bu mükemmel devam oyununda bu aşırı gerilim seviyesi geri dönüyor. Sürekli arkanıza bakıyor, her hedefe aşırı bir dikkat duygusuyla yaklaşıyor, çok uzağa gitmediğinizden veya rakibin ateş hattına girmediğinizden emin oluyorsunuz. Elbette, asla çok emin olamazsınız ve çoğu zaman daha deneyimli bir avcının avı oluyorsunuz ama ben bunu oyunun cazibesinin bir parçası olarak gördüm.

Isonzo yapıtının bu gerilimi oluşturmaya gerçekten yardımcı olmasının yollarından biri de harita tasarımı. Birden fazla arazi ve topografya türünü içeren bu haritalar gerçekten muazzam. Bir tepenin dibinde bir çiftlik evini savunurken, düşmanın görüş alanınızda belirmesini nefes nefese beklerken, geri püskürtülüp yanan bir ormanın derinliklerinde kötü inşa edilmiş siperlere girmeye zorlanıyorsunuz. Her harita gerçekten dinamik hissettiriyor, ayrıntılı savaş alanları her bir çatışmanın taze ve yeni hissettirmesini sağlıyor. Çoğu haritayı birçok kez tekrar oynamama rağmen, sunabilecekleri her şeyi görmüş gibi hissetmediğimi söylemem yeterli.

Isonzo

Çevrimiçi bileşen açısından Isonzo mükemmel çalışıyor. Oyunu oynarken herhangi bir sorunla karşılaşmadım ve çoğu maçta botlar olmasına rağmen gerçek insanlara karşı oynamak canlandırıcı bir değişiklikti. Oyundaki farklı modlar çoğunlukla önceki oyunlardaki ile aynı, bir taraf çok az araziyle başlayıp haritada ilerlemeye ve savunmacının hedeflerini yok etmeye çalışıyor. Gerçek oyuncularla, savaş alanını kendinize ait kılmak için olasılıklara karşı savaşırken, bu oyun tarzı sonsuz heyecan verici hissettiriyor. Gerilim hiçbir zaman bitmiyor. Ayrıca önceki oyunlarda da bulunan kendi teçhizatınızı yaratma özelliği de mevcut.

Teçhizat yaratma ile çok fazla uğraşmamış olsam da iyi bir kişiselleştirilebilirlik hissi arayanların burada bunu kesinlikle aradıklarını elde edecekleri açık. Açıkçası, çok sık çevrim içi oyun oynayan biri değilim, bu yüzden ötesinde söyleyebileceğim fazla bir şey olmadığını hissediyorum: Isonzo, son derece keyifli bir çevrimiçi deneyim. Ayrıca, daha önce de belirttiğim gibi, bu seri gerçekçi mekaniklerini daha ulaşılabilir hale getirme konusunda her zaman iyi bir iş çıkartıyor. Bunun nedeni, bazı oyuncular profesyonel olsa da çoğunlukla herkesin aynı gemide olmasıdır. Gerçekçiliği, rakibinizi alt etmek için sizin de onlar kadar iyi bir şansınız olmasını sağlar.

Her saldırıyı planlayabilir ve hazırlayabilirsiniz ama iş başa düştüğünde, gerçekten ilk kimin ateş edeceği ile sonuçlanır savaş. Bu, normalde çok oyunculu oyunlar oynadığımda hissettiğim gibi hiçbir zaman takımın işe yaramaz bir üyesi gibi hissetmediğim anlamına geliyor; takımımın hedefi tamamlayabilmesini sağlamak için çok sayıda kişiyi ortadan kaldırabiliyordum. Bu her seferinde inanılmaz bir duygu. Bu video oyununun temel oynanışı o kadar gülünç derecede tatmin edici, görselleri o kadar nefes kesici, ses tasarımı o kadar korkunç derecede doğru ve haritaları geniş olduğu kadar yoğun bir şekilde ayrıntılı ki sürekli olarak harika zaman geçirdim.

Isonzo yapıtını bu serinin önceki oyunlarından keyif alanlara ve tatmin edici, gerçekçi bir Birinci Dünya Savaşı temalı nişancı oyunu arayan herkese şiddetle tavsiye ediyorum. Sağlam bir çevrim dışı oyun isteyenler ise Verdun veya Tannenberg yapıtlarını oynayabilir. Umarım geliştirici ekip, bu oyunun yapay zekasını daha da geliştirir. Eğer bunu yaparlarsa, oyun gerçekten de şimdiye kadar yapılmış en iyi Birinci Dünya Savaşı temalı nişancı oyunu olacak. Türü, tarzı ve/veya temayı seviyorsanız, bu oyunu düşünmeden satın alabilirsiniz bence.

Olumlu

Karakter özelleştirme gibi yeni mekanikler oldukça etkileyici ve gerçek bir devam oyunu gibi hissettiriyor.

Bir tık hızlanan oyun deneyimi, yürüme simülasyonu gibi hissettirmenin dışına çıkıyor.

Harita tasarımları hem görsellik, hem tekniklik, hem de oynanış açısından inanılmaz başarılı.

Birinci Dünya Savaşı temasını gerçekçi ve otantik bir şekilde ele alan ve bunu başaran nadir oyunlardan biri.

Görsellik şahane, performans sorunsuz ve ses tasarımı da olabildiğince gerçekçi.

Deneyimli ve günlük oyunculara aynı anda hitap etme konusunda başarılı bir iş çıkartılıyor.

Olumsuz

Botlar, yapay da olsa herhangi bir zeka sahibi değil.

Savaş süreleri anormal şekillerde değişiklik gösterdiği için oyun seansı ayarlamak inanılmaz zor oluyor.

Benzer Yazılar

Victoria 3: Spheres of Influence inceleme

OYUNLAR 2 ay önce

Victoria 3 gibi karmaşık bir simülasyonda neler olup bittiğine dair en ufak bir ipucunu takip etmeyi başardığınızda, kaçamayacağınız bir dünya haline geliyor kendisi. Dahası, Sphere of Influence isimli ek paketin yeni eklentileri, bu video oyununa atlayıp ülkenizi zafere taşımak ya da iflasa sürüklemek için mükemmel bir zaman olarak sunuluyor. Bu oyunu ilk oynadığımda, ekonomik ve politik sistemlerinin ne kadar derin olduğunu kavrayamamıştım ve bu simülatörün ne kadar karmaşık olduğunu fark etmiştim. İşte bu ek paket, oyunu daha da derinleştiriyor. Sizi tarihsel olarak doğru bir senaryoya götüren basit bir simülatör değil Victoria 3. Aslında tam tersi. Herhangi bir ülkeyi seçip hayali senaryolara sokabilir ve tarihin akışını değiştirebilirsiniz. Bu video oyununun her özelliğinin incelikleri harika olsa da Sphere of Influence çok daha fazlasını ekliyor. Bunun da ötesinde, harika olsa da yine de oyuna başlama sürecini yeni oyuncular çok kolaylaştırmıyor. Eğer bu oyunu ilk kez oynuyorsanız, hikayeyi oluşturan kişinin siz olduğunuzu bilmelisiniz. Zafere […]

First Dwarf ön inceleme – Mavi Kol

OYUNLAR 2 ay önce

Cücelerin harika birer mühendis olup, başka bir şey olamadığı klişesi şimdi de First Dwarf isimli bir Erken Erişim oyunu ile karşımıza çıktı. Aslında gayet güzel müzikler ve çizgi film tarzı, ilgi çekici bir sinematik ile başlayan bu video oyununda önce Viking temasını görüyoruz, sonra cüceleri görüyoruz, sonra karşımıza robotlar çıkıyor ve işin içine bir de küçük ejderhalar giriyor… Tüm bunlar olurken de uçan bir gemidesiniz tabii ki. Gemimiz uçan bir adaya düşüyor ve burada da bizim hayatta kalma maceramız başlıyor. Bu arada, ejderha da İngilizce konuşuyor. First Dwarf; materyal toplama, eşya üretme, keşif yapma, hayatta kalma ve savaşma elementlerine odaklanıyor. Oyunda yapmanız gereken ilk şey etraftan biraz materyal toplamak ve kendinize bir üs kurmak. Bu arada, oyundaki binalar elektrik yerine mana kullanıyor. Bu yüzden üssünüzü yaparken, mana kaynağı olan bir yere gitmeniz en akıllıca olanı. Oyunda bunun gibi birkaç ufak tefek detay mevcut. Oyundaki ilk anlarımız odun kesmek, taş çıkartmak, […]

Sons of the Forest inceleme

OYUNLAR 2 ay önce

Sons of the Forest içerisinde ilk kez birini gerçekten öldürdüğünüz zamanı unutmak oldukça güç. Benim için bu an, hasar almış ama her zaman güvenilir kalmayı başaran takım arkadaşım Kelvin ile uzak adaya ilk iniş yaptığımızda ya da yamyam yerlilerle sadece bir mızrak ile karşı karşıya geldiğimde yaşanmadı aslında. Belki de bu ada, sözde canavarların yerine geçerek, insanlığı uçuruma itmenin ne kadar istekli olduğunu görmek için bir test. Belki de gerçekten “ormanın oğullarıyız”, kim bilir? Tüm bunları sesli düşünürken Kelvin tabii ki beni pek dinlemedi. Kelvin, boş boş başını salladı ve daha fazla odun toplamaya devam etti ama anlattığım bu şey, girdikten neredeyse tam bir yıl sonra erken erişimden çıkan oyunun yalnızca bir bileşeni. Diğer tarafta ise kurgu ve hikaye var. PuffCorp şirketinin CEO pozisyonunda yer alan Edward Puffton olarak, karımız Barbara ve kızımız Virginia kaybolduktan sonra onları bulmak için Site 2 olarak adlandırılan gizemli bir adaya gidiyoruz. Çok geçmeden helikopteriniz […]

0 Yorum

Yorum Yaz

Rastgele

Web sitemiz, gezinme deneyiminizi ve ilgili bilgileri sağlamak için çerezleri kullanır. Web sitemizi kullanmaya devam etmeden önce, şunları kabul etmiş olursunuz.