Jigokuraku İncelemesi | ANİME İNCELEMELERİ SAYFASI

Sosyal medyada birkaç kesitini gördüğüm ve ilgimi çeken, İngilizce adı ile Hell’s Paradise olarak bilinen animede ana karakterimiz, daha doğrusu ön plana çıkan karakterin adı Gabimaru, Iwagakure’nin en güçlü Ninjasıdır. Duygusuz bir ölüm makinesi olduğu için kendisine “Gabimaru the Hollow” yani İçi Boş Gabimaru lakabı takılmıştır. Çeşitli nedenlerden dolayı son görevinde yakalanır ve idam edilmek istenir. Lakin Iwagakure Ninjalarının özel yetenekleri vardır. Bunlardan bir tanesi de derisini taş gibi sertleştirmektir. Yani Gabimaru’ya hiçbir kılıç darbesi işlemez. Derken bir “Yamada Asaemon” olan Sagiri çıkagelir ve Gabimaru’ya bir teklif yapar. Yamada Asaemon’lar şogun için özel yetiştirilmiş yetenekli cellatlardır. Sagiri’nin teklifi ya hemen ölmek ya da Şogun için bir göreve çıkıp af kazanmaktır. Elbette Gabimaru ilk başta bu teklifi çok umursamaz çünkü ne demiştik? Derisi taş gibi sert olabiliyordu. Fakat Sagiri’den bir kesik alınca düşüncesi değişir. Teklifi kabul eder ve başka azılı suçlularla beraber Şogunun karşısına çıkar. Görevi cennet adası diye bilinen adaya gidip ölümsüzlük iksirini bulup getirmektir. Nice kaşif ve savaşçı adaya gönderilmiş geri gelmemiştir. Derken Gabimaru ile beraber bir grup idam mahkumu ve gözetmenleri olarak bir grup Yamada Asaemon adaya doğru yola çıkar. Adaya adım attıklarından sonra fark ederler ki burası cennet değil, cehennemin ta kendisidir.

Biraz uyunca anlattığım serinin aslında ilgi çekici bir konusu var. Bir grup azılı – ve hatta değişik yetenekleri olan güruh bir adada ve adada fantastik varlıklar kol gezmekte. Hangisi daha tehlikeli artık siz karar verin. Animenin işlenişi ve hikaye akışı sıkmıyor, karakterler de fena değil diyebilirim. Hatırlasanız yazının başında ön plana çıkan karakter Gabimaru demiştim. Adaya ayak basan farklı tipler mevcut ve bazı bölümlerin gerekirse çoğunda bu karakterlere eşlik ediyoruz. Yani herkes bir arada kol kola gezmiyor. Adaya dağılmış durumdalar ve hepsi kendi tehlikelerini yaşamaktadırlar. Dolayısıyla biraz Gabimaru, biraz diğerleri şeklinde bir akış mevcut. Karakterlerle sempati kuralım diye geleneksel flaschback ile geçmişlerini gösterelim olayı bu animede de var ama neyse ki fazla uzun tutulmuyor. Karşısındakinin kanını içen psikopatın ne denli tatlı bir çocuk olduğu zaten kimin umurumda? Bu olayı hatırlarsanız Demon Slayer çok yapıyordu. Neyse ki onlarda da karakter geçmişi aza indirilmiş durumda. 

Animenin çizimlerine diyecek bir sözüm yok. Zaten yapımcı stüdyodan kaliteli oldukları anlaşılmakta: Mappa. Evet, görselliğe titizlikle yaklaşan anime stüdyosu Jigokuraku ile de yeteneklerini konuşturmuş. Dövüşler göze hoş geliyor, çizimler iyi ve gerektiği zaman kan gövdeyi götürüyor. Müzikler için de diyecek bir sözüm yok. Açılış ve kapanış parçaları gördüklerim arasından en iyisi olmasa da kötü de asla değiller.

Jigokuraku ile dediğim gibi tesadüfen tanıştım ve sevdim de. Elbette ilk sezon yarım bir şekilde bitmiş durumda ve ikinci sezon için beklemekteyiz. İlginç bir hikaye, Ninja ve samurayların bulunduğu fantastik bir ortam arıyorsanız bu animeye bir göz atın diyebilirim.