Marvel’s Spider-Man 2 İnceleme | Gezmek Hiç Bu Kadar Eğlenceli Olmamıştı

Insomniac Games, 2018 yılında ilk oyunu çıkardığında çok mutlu olmuştum. Basit bir lisans oyunu yapmak yerine gerçekten her detayına özenilmiş yüksek bütçeli bir Spider-man oyunu oynamak hep hayalimdi. Oyunun başında heyecandan karnıma ağrılar bile girmişti. Tam olarak olmasa da ikinci oyuna başlarken de benzer duygular hissettim. Biraz önyargılarım vardı. Bir başka devam oyunu olan God of War Ragnarok’ta tam aradığımı bulamayınca Spider-Man 2 de acaba böyle mi olacak demiştim. Bir de yayınlanan oynanış videolarında deniz sahneleri görsel olarak biraz kötü duruyordu. Horizon Forbidden West’i gördükten sonra PS5’e özel çıkan bir oyundan daha güzel grafikler bekliyor insan. Insomniac’ı bu konuda çok eleştirmeye hazırlanmıştım ama oyunu oynarken dibim düştü. Yaklaşık 27 saat oynadım, ana hikayesini bitirdim ve birçok yan görev yaptım. Bu yazıyı yazarken bir yandan platin kupaya doğru ilerliyorum. Görsellik Şaşırttı Marvel’s Spider-Man 2 muazzam gözüküyor. Gün döngüsüne göre oyunun tüm atmosferi değişiyor. Ray Tracing (Işın İzleme) ile her yer ışıl […]

Marvel’s Spider-Man 2 İnceleme | Gezmek Hiç Bu Kadar Eğlenceli Olmamıştı

Insomniac Games, 2018 yılında ilk oyunu çıkardığında çok mutlu olmuştum. Basit bir lisans oyunu yapmak yerine gerçekten her detayına özenilmiş yüksek bütçeli bir Spider-man oyunu oynamak hep hayalimdi. Oyunun başında heyecandan karnıma ağrılar bile girmişti. Tam olarak olmasa da ikinci oyuna başlarken de benzer duygular hissettim. Biraz önyargılarım vardı. Bir başka devam oyunu olan God of War Ragnarok’ta tam aradığımı bulamayınca Spider-Man 2 de acaba böyle mi olacak demiştim. Bir de yayınlanan oynanış videolarında deniz sahneleri görsel olarak biraz kötü duruyordu. Horizon Forbidden West’i gördükten sonra PS5’e özel çıkan bir oyundan daha güzel grafikler bekliyor insan. Insomniac’ı bu konuda çok eleştirmeye hazırlanmıştım ama oyunu oynarken dibim düştü. Yaklaşık 27 saat oynadım, ana hikayesini bitirdim ve birçok yan görev yaptım. Bu yazıyı yazarken bir yandan platin kupaya doğru ilerliyorum.

Görsellik Şaşırttı

Marvel’s Spider-Man 2 muazzam gözüküyor. Gün döngüsüne göre oyunun tüm atmosferi değişiyor. Ray Tracing (Işın İzleme) ile her yer ışıl ışıl. Sadece deniz sahnesindeki suların etrafa saçılma efektleri kötü, fragmanda o sahneleri keşke kullanmasalarmış. Oyunun en zayıf görselliği orası, onun dışında PS5’in tüm nimetlerinden faydalanan bir oyun. Genel olarak tüm doku kalitesi artmış. Şehir nüfusu ve trafik büyük ölçüde artmış. İnsanlar daha düzgün hareket ediyor. Artık apartmanların camlarında sahte yansımalar yok. İlk oyundaki gibi yansımada bambaşka apartmanlar gözükmüyor, Ray Tracing ile gerçek yansımalar gözüküyor. Mahallemizin iyi kalpli dostu Spider-man’imizin yansımaları da artık yarım yamalak değil. Parklardaki su birikintileri ve göller oldukça güzel gözüküyor.

Harita genişlemiş, nerdeyse 2 katına çıkmış. Var olan mekanlar da elden geçirilmiş daha detaylı ve güzel olmuş. Harita genişleyince yan etkinlikler iç içe sıkışmak yerine daha geniş bir alan serpiştirilmiş.

Şehirde Gezmek Çok Daha Keyifli

Şehirde gezmek için bize yeni araçlar sağlamışlar. Hayır Batmobile değil. Miles Morales oyunundaki gibi ağ ile gezerken süper güçlerimizle zıplayıp ivme kazanabiliyoruz. İleri doğru dash atıp ivmelenebiliyoruz. Attığımız ağı bırakmadan 360 derece tam tur atıp daha çok yüksekliğe ulaşabiliyoruz. Yan binaya ağ atarak 90 derece açılarla yan sokağa aniden dönebiliyorsunuz. Asıl gelen yeni şey ise süzülmek. Ağ kanatlarımızla artık süzülebiliyoruz. Ağ kanatlarımızla süzülürken çatılardaki klimalardan çıkan hava akımıyla yükselebilir veya rüzgar akımlarına girip nerdeyse uçabilen bir Spider-man olabiliyorsunuz.

Benim diğer en sevdiğim şey ise filmlerdeki gibi duvara ağlarımızı atıp gerilerek kendimizi fırlatabilmek. Bunu ilk oyunda niye yok diye düşünmüştüm. Herhalde yapması zordur dedim mekanik olarak. Ama Insomniac Games bu konuda güzel bir çözüm. Herhangi bir yapıda bunu yapabiliyoruz. Sapan işaretli bayrak direkli çatılarda ise kendimizi daha fazla ileriye fırlatabiliyoruz. Fast Travel da çok hızlı gerçekleşiyor. Nerdeyse 1 saniye sürüyor. Oyunda hiç kullanmadım, çünkü bir yerden bir yere gitmek inanılmaz zevkli. Artık yeterli hızdaysak suyun üstünde de kayabiliyoruz. Ayrıca yüzebiliyoruz.

Daha Akıcı Aksiyon

İlk oyundaki farklı küçük araçları (gadgets) kullanmayı seviyordum. Miles Morales oyununda güçlü yetenekleri kullanınca daha da bir eğlenceli gelmişti. O yüzden kara kara düşünüyordum, Spider-man 2’de Peter Parker ile oynamak eğlenceli olacak mı? Cevap evet. Çünkü Insomniac aksiyon sisteminin büyük kısmını değiştirmiş. Artık silah seçme tekerleğinden küçük araçlar seçmek yerine direkt yetenek atıyoruz. Peter, örümcek kollarıyla ve simbiyot yeteneklerini kullanırken Miles kendi elektrik güçlerini kullanıyor. Aksiyon çok daha akıcı olmuş, çünkü oyunu bölüp araç seçmek yerine aktif olarak sürekli kullanıyorsun. Araçları da 4’e düşürmüşler ve kombinasyonlarla anlık atabiliyorsunuz. Yer yer eski sistemi de özlediğim oldu. Orada sevdiğim birkaç aracı burada da görmek isterdim. Etraftaki her nesneyi ve düşmanı birbirine ağlarla çeken araç, Spider-man 2’de en sevdiğim şeylerden biriydi. Kullanması çok eğlenceli. Yetenekler de oldukça fazlaydı, yetenekler dörtlü kombinasyona sığmadığı için yetenek ekranından kullanacağınızı seçmeniz gerekiyor. Bunun dışında en büyük yenilik Parry.

Düşmanları artık parry’leyebiliyoruz. İlk oyundaki gibi düşmanın her saldırısını dodge’lamamızı istememişler, o yüzden parry sistemini getirerek arada bir parry atmaya zorlamışlar. Benim pek hoşuma gitmedi, olabildiğince de az kullandım. Ben Spider-man ile kıvrak-atletik olmayı seviyorum, görsel olarak da izlemesi daha keyifli geliyor. Ayrıca düşman çeşitliliği de bir hayli artmış. Onların kullandığı yetenekler de artmış. Yetenek kullanmamızı ve uçmamızı engelleyen ekipmanlar edinmişler. Boss savaşları da gelişmiş, hem daha sinematik hem de daha geniş alanlarda savaşıyoruz. Ama keşke her boss’un 3 fazı olmasaydı, sürekli tekrar tekrar aynı bossu kesmek bir yerden sonra yorucu oluyor. Fazlar arasında farklı yetenek kullanımları da oluyor ama olsun.

İlk oyundaki en büyük eksiklik yavan yan görevlerdi. Marvel’s Spider-man 2’de tıpkı Batman Arkham Knight gibi güzel yan görevlar ama sayısı nispeten daha az. Bazı kötü adamları yan görevlere vermişler, keşke çok daha fazla yapsalardı.

Gizlilik (Stealth) için de yenilikler var. Artık iki duvar arasına ağ atıp üstünde yürüyebiliyoruz. Hatta bu ağları birbirleriye kesiştirip güzel bir platform oluşturabiliyoruz. Bu sayade düşmanları gizli gizli indirmek çok daha keyifli olmuş.

Harika Sunumlu Güzel Hikaye

Hikayenin bazı kısımları ilk oyundaki gibi aşırı tahmin edilebilir şekilde ilerliyor. İlk oyunda herkes Dr. Otto’nun Dr. Octapus’a dönüşeceğini biliyordu. Bunu uzattıkça uzatması ve twist gibi sunması biraz bayıktı. Onun dışında sunumu çok güzeldi. İkinci oyunda da başı görünce bazı şeyler belli oluyor. Ben hikayeyi de sunumu da beğendim. Ama belki bazılarınıza sıkıcı gelebilir. Bir de ikinci oyunda kimsenin görmediği bir şekilde hikaye ilerleyecek demişlerdi, ya evet klasik Spider-man hikayesinden farklı ama her şeyin sonucunu değiştirecek kadar farklı değil. Miles ve Peter’ın hikayelerini güzel işlemiş, iki karakterin de farklı sorumlulukları farklı sorunları var. İkisini de izlemek keyifliydi. Şehirde gezerken diğer Spider-man’in suçla savaşması da oldukça güzel detay olmuş. Peter Parker ve Miles Morales’in sivil hayatlarını da oynamak eğlenceliydi. Keşke şehirde sivil olarak gezebilseydik, suçla karşılaşırsak sokak arasına girip kostüm değiştirip Spider-man olarak gelebilseydik. İlk oyunun DLC’sinde böyle bir sahne vardı.

Oyunda daha fazla sinematik sekans var. O konuda Uncharted’a yaklaşmış. Bol bol harika sekans göreceksiniz, o sahnelerde yaratıcılıklarını olabildiğince zorlamışlar. Spider-man olmamızdan ortaya çıkabilecek her şeyi düşünmüşler. Yer geliyor kafanıza konteynır fırlatılıyor içinden daracık alandan geçiyorsunuz, yeri geliyor çeşitli ilüzyonların portalların içinde buluyorsunuz kendinizi. Sanat tasarımı anlamında oyun harika bir iş çıkarmış.

Bu oyundaki Kraven’ı ve Venom’u çok çok beğendim. O konuda tek bir eleştirim olacak. Pazarlamada bu kadar çok kullanılan Venom’u oyunda daha erken ve daha çok görmeliydik. Ben az çok tahmin etmiştim biraz geç görebileceğimizi. Ama sinirlenen oyuncular anlıyorum.

Bu Oyun Neden PS4’e çıkamazdı?

Marvel’s Spider-man 2, PS4’e çıkamazdı. İkinci oyunun tüm atmosferini değiştiren Ray Tracing (Işın İzleme) komple çöpe giderdi. PS4’ün donanımında Ray Tracing’i yapan çekirdekler yok. Ray Tracing olmadığında ilk oyunun birazcık yükseltilmiş hali olurdu o kadar. Onun dışında en büyük etken Spider-man’in şehirde gezme hızı. Insomniac, GDC sunumlarında konuşurken ilk oyun hakkında bazı bilgiler ortaya çıkarmıştı. İlk oyundaki en büyük sınırlayıcının Hard Disk olduğunu ve yükleme hızının sıkıntı yarattığını söylemişlerdi. Şehirde hızla gezerken çevrenin yüklenme hızı SSD ile sağlıklı bir şekilde yapılabilirken Hard Disk’te pek yapılamıyor. İkinci oyunda şehirde gezme hızımız inanılmaz arttı. Ağ kanatlarıyla süzülürken rüzgar akımları bir hayli hızlandırıyor. İki ağ ile gerilip ileri doğru fırlama hızı da oldukça fazla. İkinci oyunda daha bilmediğimiz neler vardır. Bu oyunun PS4 sürümünde yeni seyahat özellikleri olmasa o zaman daha çok garip olurdu. Digital Foundry’den ilk oyunun Remastered versiyonuyla karşılaştırmalarına bakabilirsiniz.

Görsel ve oynanış anlamında birçok sebepten dolayı bu oyun PS4’e çıkamazdı. Elbette çok fazla zaman ve emek harcayıp optimizasyonu mükemmel hale getirip bazı şeyleri eksilterek çıkartabilirlerdi. (Örnek Horizon Forbidden West) Ama PS5’in çıkışından 3 yıl geçmişken güncel nesile odaklanılmasını mantıklı görüyorum. Oyunların geliştirilme hızının uzaması ve tasarım anlayışının hala PS4’e göre olmaması lazım. PS5’e göre değişmeli. GOW Ragnarok’un tüm haritası PS4’ün Hard Disk’ine göre tasarlanılmış. Bir şeyin altından geçmek, bir aralığa sıkışarak geçmek, portallar arasına girip koşmak… SSD ile haritanın tasarlanma biçimi bile farklılık gösteriyor.

Miles Morales bile ilk çıktığında PS4 Pro’da düzgün çalışmıyordu. Özellikle final kısımlarda 20-25 FPS aralığında oynadım. İkinci oyunda çok daha zorlanırlardı.

Sonuç Olarak

Marvel’s Spider-man 2, yılın en sevdiğim oyunlarından biri oldu. Oldukça konsantre ve tatmin edici bir deneyim sunuyor. Insomniac, Sunset Overdrive ve Marvel’s Spider-man serisiyle birlikte parkur sistemini inanılmaz bir boyuta getirmiş. Tüm şehri oyun alanımıza dönüştürmüşler ve bunu sırıtmadan yapmayı başarmışlar. Keşke Türkçe dil desteği de olsaydı, ama azcık bile İngilizce’niz varsa kolayca takip edebilirsiniz. İlk fırsatta oynamanızı tavsiye ederim. Bazı insanlarda kutuya dönüşmek gibi garip hatalar olmuş. Benim oyunum cillop gibi çalışıyordu. Çok küçük hatalar dışında oyunum sadece 1 kere çöktü. İnternette bugfest gibi lanse ediliyor ama öyle bir durum yok. Oynanış süresini de kısa bulmadım, ben zaten hep oyunların süresinden şikayet ederim. Bu oyunun baymadan tam kararında bitmesi çok daha güzel. Tadı damağımda kaldı. Insomniac’ın bir sonraki Spider-man oyununu büyük heyecanla bekliyorum. Bu sene iki tane harika Spider-man içeriğine kavuştuğumuz için çok mutluyum. Across the Spider-verse animasyonu da Marvel’s Spider-man 2 oyunu da harikaydı. İkisinin birbirine göndermeler yapması daha da harikaydı.

Insomniac, süper kahraman işini iyici çözmüş. Insomniac üçüncü ana oyunla Spider-man serisini sonlandırabilir, yeni kahramanlara ihtiyacı var. Umarım Insomniac’ın Wolverine oyunu Spider-man’in skin giydirilmiş versiyonu olmaz. Kendine özgün bir oynanışı ve atmosferi olmasını çok isterim.

Benzer Yazılar

Victoria 3: Spheres of Influence inceleme

OYUNLAR 2 ay önce

Victoria 3 gibi karmaşık bir simülasyonda neler olup bittiğine dair en ufak bir ipucunu takip etmeyi başardığınızda, kaçamayacağınız bir dünya haline geliyor kendisi. Dahası, Sphere of Influence isimli ek paketin yeni eklentileri, bu video oyununa atlayıp ülkenizi zafere taşımak ya da iflasa sürüklemek için mükemmel bir zaman olarak sunuluyor. Bu oyunu ilk oynadığımda, ekonomik ve politik sistemlerinin ne kadar derin olduğunu kavrayamamıştım ve bu simülatörün ne kadar karmaşık olduğunu fark etmiştim. İşte bu ek paket, oyunu daha da derinleştiriyor. Sizi tarihsel olarak doğru bir senaryoya götüren basit bir simülatör değil Victoria 3. Aslında tam tersi. Herhangi bir ülkeyi seçip hayali senaryolara sokabilir ve tarihin akışını değiştirebilirsiniz. Bu video oyununun her özelliğinin incelikleri harika olsa da Sphere of Influence çok daha fazlasını ekliyor. Bunun da ötesinde, harika olsa da yine de oyuna başlama sürecini yeni oyuncular çok kolaylaştırmıyor. Eğer bu oyunu ilk kez oynuyorsanız, hikayeyi oluşturan kişinin siz olduğunuzu bilmelisiniz. Zafere […]

First Dwarf ön inceleme – Mavi Kol

OYUNLAR 2 ay önce

Cücelerin harika birer mühendis olup, başka bir şey olamadığı klişesi şimdi de First Dwarf isimli bir Erken Erişim oyunu ile karşımıza çıktı. Aslında gayet güzel müzikler ve çizgi film tarzı, ilgi çekici bir sinematik ile başlayan bu video oyununda önce Viking temasını görüyoruz, sonra cüceleri görüyoruz, sonra karşımıza robotlar çıkıyor ve işin içine bir de küçük ejderhalar giriyor… Tüm bunlar olurken de uçan bir gemidesiniz tabii ki. Gemimiz uçan bir adaya düşüyor ve burada da bizim hayatta kalma maceramız başlıyor. Bu arada, ejderha da İngilizce konuşuyor. First Dwarf; materyal toplama, eşya üretme, keşif yapma, hayatta kalma ve savaşma elementlerine odaklanıyor. Oyunda yapmanız gereken ilk şey etraftan biraz materyal toplamak ve kendinize bir üs kurmak. Bu arada, oyundaki binalar elektrik yerine mana kullanıyor. Bu yüzden üssünüzü yaparken, mana kaynağı olan bir yere gitmeniz en akıllıca olanı. Oyunda bunun gibi birkaç ufak tefek detay mevcut. Oyundaki ilk anlarımız odun kesmek, taş çıkartmak, […]

Sons of the Forest inceleme

OYUNLAR 2 ay önce

Sons of the Forest içerisinde ilk kez birini gerçekten öldürdüğünüz zamanı unutmak oldukça güç. Benim için bu an, hasar almış ama her zaman güvenilir kalmayı başaran takım arkadaşım Kelvin ile uzak adaya ilk iniş yaptığımızda ya da yamyam yerlilerle sadece bir mızrak ile karşı karşıya geldiğimde yaşanmadı aslında. Belki de bu ada, sözde canavarların yerine geçerek, insanlığı uçuruma itmenin ne kadar istekli olduğunu görmek için bir test. Belki de gerçekten “ormanın oğullarıyız”, kim bilir? Tüm bunları sesli düşünürken Kelvin tabii ki beni pek dinlemedi. Kelvin, boş boş başını salladı ve daha fazla odun toplamaya devam etti ama anlattığım bu şey, girdikten neredeyse tam bir yıl sonra erken erişimden çıkan oyunun yalnızca bir bileşeni. Diğer tarafta ise kurgu ve hikaye var. PuffCorp şirketinin CEO pozisyonunda yer alan Edward Puffton olarak, karımız Barbara ve kızımız Virginia kaybolduktan sonra onları bulmak için Site 2 olarak adlandırılan gizemli bir adaya gidiyoruz. Çok geçmeden helikopteriniz […]

0 Yorum

Yorum Yaz

Rastgele

Web sitemiz, gezinme deneyiminizi ve ilgili bilgileri sağlamak için çerezleri kullanır. Web sitemizi kullanmaya devam etmeden önce, şunları kabul etmiş olursunuz.