Ortalığı Yine Batırıyorlar – Godzilla x Kong: The New Empire

Bu aralar hepinizin beklediği bir Godzilla filmi olduğunu biliyorum. Oscar jürisinin bile takdirini kazanan Godzilla Minus One’dan söz ediyorum. Godzilla (1954) ve Godzilla Raids Again (1955) filmlerini ata kabul eden Godzilla Minus One’ın limitli bir bütçesi var ancak yaratıcılık tavanda. Takashi Yamazaki ve ekibi adanarak, insan manzaraları da içeren hikayesi ile ortaya nefis bir film çıkarıyor. Film ülkemizde henüz gösterilmedi ve muhtemelen izleyeceğimiz yer sinema salonu olmayacak. Japon Godzillasını beklerken karşımıza bir Hollywood düeti çıkıyor. Legendary Pictures’ın filmlerle genişleterek milyonlarca oyuncak satma projesi olan MonsterVerse aleminin iki baş canavarı, King Kong (bu seride kendisine sadece Kong diyoruz) ve Godzilla bir kez daha karşı karşıya, daha doğrusu yan yana geliyor. Bu filmde ilk fark ettiğim şey, her filmde boyut olarak büyüyen titanlar daha da gürbüzleşmiş. Bir önceki filmde ortalığı iyice dağıttıktan sonra öpüşüp barıştıkları için bu filmde birbirleriyle savaşma ihtimalleri yok (aslında var çünkü Godzi biraz hafızasız). Bu sebeple yeni düşmanlar […]

Ortalığı Yine Batırıyorlar – Godzilla x Kong: The New Empire

Bu aralar hepinizin beklediği bir Godzilla filmi olduğunu biliyorum. Oscar jürisinin bile takdirini kazanan Godzilla Minus One’dan söz ediyorum. Godzilla (1954) ve Godzilla Raids Again (1955) filmlerini ata kabul eden Godzilla Minus One’ın limitli bir bütçesi var ancak yaratıcılık tavanda. Takashi Yamazaki ve ekibi adanarak, insan manzaraları da içeren hikayesi ile ortaya nefis bir film çıkarıyor. Film ülkemizde henüz gösterilmedi ve muhtemelen izleyeceğimiz yer sinema salonu olmayacak.

Japon Godzillasını beklerken karşımıza bir Hollywood düeti çıkıyor. Legendary Pictures’ın filmlerle genişleterek milyonlarca oyuncak satma projesi olan MonsterVerse aleminin iki baş canavarı, King Kong (bu seride kendisine sadece Kong diyoruz) ve Godzilla bir kez daha karşı karşıya, daha doğrusu yan yana geliyor. Bu filmde ilk fark ettiğim şey, her filmde boyut olarak büyüyen titanlar daha da gürbüzleşmiş.

Bir önceki filmde ortalığı iyice dağıttıktan sonra öpüşüp barıştıkları için bu filmde birbirleriyle savaşma ihtimalleri yok (aslında var çünkü Godzi biraz hafızasız). Bu sebeple yeni düşmanlar icat etmek gerek. Goril-şempanze karışımı Scar King ve buz saçan sürüngen Shimo bu filmin kötüleri.

Kong ve Godzilla bu ikisiyle baş edebilir mi? Orası sanki biraz zor çünkü bu sefil Scar King diğer titanlara da eziyet eden ve Kong’un atalarını yok eden köleci bir kardeşimiz. Onursuz, şerefsiz bir düzenbaz. Godzilla desen ne zaman ne yapacağı belli değil, bize yeni müttefikler lazım. Orada da Godzilla: King of Monsters’dan transfer bir kahraman olan dev güve Mothra imdada yetişiyor. Mothra diğer tüm titanlardan daha salim bir canavar, olmasaydı olmazdık dedirtiyor!

Bu kadar çok canavar ismi saydıktan sonra filmin insan karakterlerinden de bahsetmek istiyorum ama bahsetmeyeceğim çünkü sayısı az insan karakterlerin filmdeki tek görevi araçla oraya buraya uçmak, gereksiz espriler yapmak, Kong’a ve Godzilla’ya hayran olmak. Filler tepişirken ezilen çimenler bile değiller. Farklı bir kurguda insan karakterlerin sahneleri tamamen çıkarılsa hikayeden hiçbir şey eksilmez.

Ortalığı Yine Batırıyorlar - Godzilla x Kong: The New Empire 3 – Godzilla x Kong The New Empire 2024 04

Aslında bu bir Godzilla filmi bile değil, bu Godzilla’nın konuk canavar olarak göründüğü bir Kong filmi. Godzilla olmadan Kong filmi yapılamaz mı, pekala yapılır ancak daha çok oyuncak yapmak için böyle numaralar şart. Pempe pembe parlayan Godzilla (nam-ı diğer Barbzilla) niye var sanıyorsunuz?

Godzilla Minus One, En İyi Görsel Efekt dalında Oscar’ı evine götürdü ve Godzilla hikayesine yeni bir bakış açısı getirdi. O başarıdan kısa süre sonra gösterime giren bu filmin amacı ise eğlendirmek ve bilet satmak. Godzilla Minus One o kadar iyi ki, bu film sanki The Asylum yapımı bir mockbuster gibi bile duruyor.

Ortalığı Yine Batırıyorlar - Godzilla x Kong: The New Empire 4 – Godzilla x Kong The New Empire Godzilla ve Kong Yeni Imparatorluk 2024 3

Çok yermeyeyim, sıkılmadan izlenir. Tam da beklediğiniz gibi, Godzilla’yı ve Kong’u bolca kükrerken, Amerikan güreşi numaraları yaparak dövüşürken ve birkaç 3. Dünya şehrini yok ederken göreceksiniz. Bu kısımlar oldukça eğlenceli ancak filmin başka numarası yok. Bu durum, daha ciddi bir başlangıç yapmış olan MonsterVerse evrenini (Japonların belli bir dönemde çektikleri Godzilla filmleri gibi) çocuk hayal gücüne hapsediyor. Orada daha çok bilet satışı var ancak sürdürülebilirlik kısmı sıkıntılı.

Yazılacak fazla bir şey yok, filmin senaristleri Terry Rossio ve Simon Barrett ortaya canavar savaşına bahane olabilecek bir senaryo koymuş, tam bir stüdyo yönetmeni olan Adam Wingard o pizza tabanı gibi senaryoyu yükü özel efektçilere bırakarak çekmiş. 135 milyon dolar bütçeli bir havai fişek gösterisi. Kaiju filmi sevenler koşarak gitsin ama çok bir şey beklemeden. Patlamış mısırını-kolanı al, salonda sırıtarak izle, çık ve unut. İyi seyirler.

murattolga@gmail.com

Post Views: 16

Benzer Yazılar

Bir Devin Ardından: Donald Sutherland (1934-2024)

FİLMLER 2 ay önce

İçindekilerKaynaklar Sanırım Donald Sutherland’i ilk kez Sylvester Stallone’nin Hürkan (Lock Up, 1989) filminde izledim, 90’ların başı olmalı. Hürkan’ın video kasetini kiralayıp defalarca seyretmiştim, Sutherland o filmde psikopat cezaevi müdürü Drumgoole’u oynuyordu. Zamanla sayısız örneğini başarıyla sunduğunu öğreneceğim gaddar, insafsız adam rollerinden biriydi. Donald Sutherland bu tip karakterleri özel dikim bir kıyafet gibi üstüne geçirmekte hiçbir sıkıntı çekmiyordu, rolüyle bütünleştiğini hissediyordunuz. Sinemada seyrettiğim ilk filmi Uzay Kovboyları (Space Cowboys, 2000) olmalı. Sonraları sinema tarihinin klasiklerini toplayıp seyretmeye başladığımda birdenbire çok sık karşıma çıkan bir isim olmaya başladı. En özgün savaş filmlerinden, gişe canavarı 12 Kahraman Haydut (The Dirty Dozen, 1967), Robert Altman’ın hınzır komedisi Cephede Eğlence (MASH, 1970), Clint Eastwood’lu Çılgın Savaşçılar (Kelly’s Heroes, 1970), savaş-karşıtı filmlerin en iyi ve en yaratıcı örneklerinden Johnny Got His Gun (1971), Jane Fonda ile karşılıklı döktürdükleri neo-noir Klute (Fahişe, 1971), evlat acısını kalbimize kazıdığı Karanlığın Gölgesi (Don’t Look Now, 1973), John Schlesinger’in şaşırtıcı çalışması […]

Her Platforma Üye Olmak Zorunda Mıyız?

FİLMLER 2 ay önce

İçindekilerLisans Anlaşmaları ve Jeo-Bloklama: Kullanıcının Kafasını Karıştıran İkili Pazar sabahı, elimde kahvem, kanepede yayıldım ve dedim ki, “Bugün tam film izlemelik bir gün!” İşim gereği, neredeyse her platforma üyeyim: Netflix, Amazon Prime, Disney+, BluTV, Gain, Exxen… Neredeyse yok yok! Ama gelin görün ki, her ay tonla para bayıldığım bu platformlarda aradığım, izlemek istediğim filmi bulamıyorum! Her seferinde aynı sonuç, filmi bulduğum yer yine Stremio! Evet, Stremio’nun yasal olmadığını biliyorum. Ama bahis reklamlı korsan sitelerin kucağına düşmekten iyidir herhalde. Peki, bu kadar çok dijital platforma üye olduğumuz halde aradığımız filmi-diziyi neden bulamıyoruz? Gelin bu birinci dünya derdine biraz daha üzülelim. 2010’ların başında Netflix’in küresel başarıya ulaşmasıyla dijital içerik devrimi başladı. Netflix, kullanıcılarına geniş bir içerik yelpazesi sundu ve tek bir abonelikle sayısız film ve diziye erişim imkanı tanıdı. O zamanlar her şey güzeldi. Ancak ne olduysa, büyük içerik üreticileri ve dağıtımcıları kısa sürede bu modelin avantajlarını fark etti ve herkes kendi […]

Ronin (1998) – Öteki Sinema

FİLMLER 2 ay önce

İçindekilerKAYNAKLAR “Ronin toprağı veya efendisi olmayan köylü asker ya da samuraylara denirdi. Onlar onurlarını ya da efendilerini yitirdiklerinden ülkede durmadan dolaşır ve başka bir lord kendilerini yanma alana dek geçinmeye çalışırlardı. Bir Ronin’in yeni iş bulması da çok zordu.”Şogun Brian De Palma’nın yönettiği Görevimiz Tehlike’nin (Mission: Impossible, 1996) 450 milyon dolarlık vizyon geliriyle o yılın dünya çapında en büyük gişe başarısını elde etmesinin ardından (Tom Cruise’un sadece bu filmden o tarihte tek başına 20 milyon dolar kazandığı söylenir) benzer temaları (casusluk, karşı-casusluk ve önemli bir nesneyi/cihazı/silahı ya da bilgiyi ele geçirme) ele alan yapımların sayısı artmaya başladı, Enemy of the State (Devlet Düşmanı, 1998) ile Ronin’in (1998) bu dönemin öne çıkan filmleri olduğunu söyleyebilirim. Ronin’i kült mertebesine çıkaran birkaç temel özelliği var. Öncelikle olağanüstü bir kadrosu olduğunu söylemem lazım. Yönetmen koltuğunda gerilim (Seven Days in May, 52 Pick-Up), aksiyon (The Train), suç (Black Sunday, French Connection II) ve casusluk (The […]

0 Yorum

Yorum Yaz

Rastgele

Web sitemiz, gezinme deneyiminizi ve ilgili bilgileri sağlamak için çerezleri kullanır. Web sitemizi kullanmaya devam etmeden önce, şunları kabul etmiş olursunuz.