Songs of Conquest inceleme – Mavi Kol

Songs of Conquest, Lavapotion isimli bir oyun geliştirme stüdyosunun 2022 senesinden beri erken erişim sürecinde olan bir piksel sanat temelli RPG ve RTS deneyimi. Böyle dediğim zaman aklınıza örnek bir oyun gelmediyse, Spellforce serisi oldukça iyi bir örnek olacaktır; inceleyeceğim bu yapıt, oyuncu tarafından kontrol edilen kahramanlara ve onların ülkeyi dolaşan maiyetlerine odaklanan benzer bir hikaye odaklı macera sunar ve algılanan yanlışları savaş ile düzeltir. Songs of Conquest içerisinde her biri dünyanın farklı bir yerinde farklı bir kahramanı takip eden; karakterlerin, temaların ve olayların üst üste binerek kapsayıcı bir hikaye oluşturduğu ve dünyanın kendisini ete kemiğe büründürdüğü dört hikaye içeriği bulunuyor. İlk denediğim hikaye, Cecilia Stoutheart ile alakalıydı. Acımasız ve kararlı bir varis olan bu karakter, atalarının topraklarına döndüğünde, burayı iç savaşın eşiğinde ve başkalarının kurallarını uygulayan paralı asker şirketleri tarafından kuşatılmış halde buluyordu. Game of Thrones tarzı bir anlatımda Cecilia Stoutheart, doğuştan gelen haklarını geri almak için yola koyuluyor. […]

Songs of Conquest inceleme – Mavi Kol

Songs of Conquest, Lavapotion isimli bir oyun geliştirme stüdyosunun 2022 senesinden beri erken erişim sürecinde olan bir piksel sanat temelli RPG ve RTS deneyimi. Böyle dediğim zaman aklınıza örnek bir oyun gelmediyse, Spellforce serisi oldukça iyi bir örnek olacaktır; inceleyeceğim bu yapıt, oyuncu tarafından kontrol edilen kahramanlara ve onların ülkeyi dolaşan maiyetlerine odaklanan benzer bir hikaye odaklı macera sunar ve algılanan yanlışları savaş ile düzeltir.

Songs of Conquest içerisinde her biri dünyanın farklı bir yerinde farklı bir kahramanı takip eden; karakterlerin, temaların ve olayların üst üste binerek kapsayıcı bir hikaye oluşturduğu ve dünyanın kendisini ete kemiğe büründürdüğü dört hikaye içeriği bulunuyor. İlk denediğim hikaye, Cecilia Stoutheart ile alakalıydı. Acımasız ve kararlı bir varis olan bu karakter, atalarının topraklarına döndüğünde, burayı iç savaşın eşiğinde ve başkalarının kurallarını uygulayan paralı asker şirketleri tarafından kuşatılmış halde buluyordu.

Game of Thrones tarzı bir anlatımda Cecilia Stoutheart, doğuştan gelen haklarını geri almak için yola koyuluyor. Bu karakter olarak oynamak harika idi. Zira saçma sapan tavırları, onu merhametli ve desteklenebilir kılmaya yetecek kadar yumuşak bir yapıya sahipti. Bu arada, hikayede hiçbir seçenek yok ki çoğu çatışmanın sonlanma şekli göz önüne alındığında bu şaşırtıcı. Ayrıca eski efendilerine karşı bir isyan başlatan azat edilmiş bir kurbağa köle olan Rasc ve hikayesi de güzeldi. Yine, buradaki ana karakter zorlayıcı ve her şeyden önce sevilebilir, bu da sizi kuşkusuz mükemmel hikaye modu boyunca taşımanıza yardımcı oluyor.

Erken erişim sürecinde geçen iki yıl, Songs of Conquest oyununa gerçekten çok iyi gelmiş ve geliştirici ekibin, zorluğu neredeyse mükemmel bir şekilde dengelemesine olanak sağlamış. Yine de oyunun büyük kısmı savaş değil, daha ziyade dünyanın keşfi. Her içerikte bir şehir yönetimi unsuru yer alıyor; merkezleri geri alıyor ve ardından dayanak noktaları oluşturmak için dışarıda binalar inşa ediyorsunuz. Boş arazilere çiftlikler, gözetleme kuleleri ve tavernalar gibi binalar inşa edilebilir, bu da kaynak getirmenize ve daha fazla asker kiralamanıza olanak tanır.

Seçtiğiniz kahraman veya kahramanlarla muhteşem piksel sanat tipi bir dünyayı keşfederken; yeni icatlar, daha iyi silahlar ve taktikler araştırmak için büyük cephanelikler ve akademiler kurulur. Kontrol ettiğiniz her karakterin; tavernalarda, kışlalarda veya dünyadaki belirli düğüm noktalarında toplayabileceğiniz aktif kuvvetler için bir dizi yuvası vardır. Savaş ise ızgara ve birim tabanlıdır, kuvvetlerinize düşmanı kuşatmak, saldırmak ve nihayetinde yenmek için komuta edersiniz.

Yeterince avantajınız varsa, dövüşler otomatik olarak bitebilir ama bunun pek bir eğlencesi yok. Songs of Conquest içerisindeki savaş o kadar tatmin edici ve çıtır çıtır ki her seferinde yatırım yapmaya değer hissettiriyor. Yakın dövüş, menzilli ve destek birimlerinden oluşan bir karışımınız ve her tur büyüyen bir büyü kategorisi de mevcut. Büyülerin çoğu güçlendirici veya zayıflatıcı ama bunları ne zaman kullanacağınızı bilmek savaşın yarısıdır.

Her iki taraf da sırayla ilerliyor ve çoğu saldırı bir misillemeyi tetikliyor. Bu da yaptığınız şeye derinlik ve gerilim katıyor. Spam hareketler de çoğu durumda size zarar veriyor. Bu yüzden düşünmek ve plan yapmak en iyisi gibi hissettiriyor. Ayrıca; patlayıcı variller, barikatlar ve hatta duvarlar gibi hem doğal hem de yaratılmış engellerden yararlanabilirsiniz. Savaş karşılaşmaları arasında sıranızı düğümler, ilgi çekici noktalar, güç yerleri, binalar, kasabalar, gizli korular ve gizli hazinelerden oluşan bir dünyayı araştırmak için de kullanabilirsiniz.

Songs of Conquest oyununda bulacak o kadar çok şey var ki deneyim asla eskimiyor; yeteneklerinizi ve sizinle birlikte yürüyen askerlerin yeteneklerini artırmak için bulduğunuz silahları ve teçhizatı donatabilirsiniz. Sadece keşfederek güçleniyorsunuz, bu da her seferinde keşfi değerli kılıyor. Yine de oyunun bir kusuru varsa, o da yeni başlayanların bile her şeyi kolayca sezeceğini varsayıyor gibi görünmesidir. Çok az şeyi gerçekten ayrıntılı olarak açıklıyor ve kısa sürede size çok şey sunuyor.

Songs of Conquest

Örnek vermek gerekirse, kaynak ticareti yapmak için kullanabileceğimi fark etmeden önce birkaç farklı görevde birkaç pazar yeri inşa etmiştim ve alışılmadık bir şekilde onları gerçekten kullanmama gerek kalmayacak kadar stokum vardı. Diğer her alanda bu kadar sıkı ve düzenli olan bir oyunda neredeyse gereksiz hissettiriyor. Bu tip problemlerin olduğu hikayelerin dışında, tamamen gerçekçi bir sandbox modu, arkadaşlarınızla veya arkadaşlarınıza karşı oynamanıza ya da hakimiyet yoluyla zafere ulaşmak için yapay zeka ile kafa kafaya gitmenize olanak tanıyor.

Birçok parametreyi kendinize göre değiştirebilir ve hatta yapay zekalı rakipleri tamamen ortadan kaldırarak rahatlamak ve keşfetmek için sözde yaratıcı bir mod gibi oynayabilirsiniz. Estetik açıdan bakıldığında ise Songs of a Conquest, tek kelimeyle güzel. Piksel sanatı inanılmaz derecede iyi detaylandırılmış, renkli ve zengin, her sefer ortamı kendi görsel lezzetini koruyor. Savaş animasyonları da harika görünüyor, saldırılarınıza etli bir etki ve büyüler ve özel saldırılar için basit ama etkili görsel süslemeler. Oyun, gözlere güzelce hitap ediyor.

Tüm bunların yanı sıra, kendi oyun modu ayarlarınızı oluşturmanıza, özelleştirmenize ve bunları toplulukla paylaşmanıza olanak tanıyan bir harita editörü de var. Daha da fazla çeşitlilik için sandbox modunda topluluk yapımı içeriği oynamayı da tercih edebilirsiniz. Ben pek sanatçı ya da tasarımcı değilim ama harita editörünün kullanımı temel düzeyde oldukça kolay ve ileri düzey kullanıcıları da meşgul edecek kadar karmaşık görünüyor. Ayrıca oyuna hoş bir tekrar oynanabilirlik de katılıyor topluluğun da verdiği emekler ile birlikte.

RTS ve RPG türlerinin birleştiği video oyunlarını veya sıra tabanlı macera oyunlarının meraklıları için Songs of Conquest, mutlaka oynanması gereken bir oyun. Muhteşem ve iyi yazılmış, dört hikayenin kemiklerinde iyi bir genel paket oluşturmak için yeterli et var ve aynı zamanda kapsamlı bir harita editörü ve sandbox modu ile birlikte geliyor; hikayelerle işiniz bittikten sonra uzun süre inşa etmenizi ve daha büyük toplulukla paylaşmanızı sağlıyor. Yavaş yavaş bağımsız yayınların hakimiyetine giren bir yılda, bu video oyunu bence öne çıkan bir hit.

Olumlu

Oynanış döngüsü bağımlılık yapacak kadar kaliteli, eğlenceli ve tatmin edici bir yapıda.

Hikayeler bittikten sonra daha da ekstra bolca içerik mevcut.

Keşif ödüllendirici; savaş anları ise oldukça derin ve stratejik.

Klasik savaş elementlerinin arasına büyüler güzel ve özenle entegre edilmiş.

Birimler de özenle hazırlanmış; nicelikten ziyade niteliğe odaklanılmış.

Harita editörünü öğrenmek kolay, ustaları için de yeterince detaylı.

Hikayeler şahane ve ilgi çekiciliklerini sürekli koruyor.

Görsel açıdan şahane duruyor.

Sesler ve müzikler de kaliteli.

Olumsuz

Mekaniklerini pek anlatamıyor.

Benzer Yazılar

Victoria 3: Spheres of Influence inceleme

OYUNLAR 2 ay önce

Victoria 3 gibi karmaşık bir simülasyonda neler olup bittiğine dair en ufak bir ipucunu takip etmeyi başardığınızda, kaçamayacağınız bir dünya haline geliyor kendisi. Dahası, Sphere of Influence isimli ek paketin yeni eklentileri, bu video oyununa atlayıp ülkenizi zafere taşımak ya da iflasa sürüklemek için mükemmel bir zaman olarak sunuluyor. Bu oyunu ilk oynadığımda, ekonomik ve politik sistemlerinin ne kadar derin olduğunu kavrayamamıştım ve bu simülatörün ne kadar karmaşık olduğunu fark etmiştim. İşte bu ek paket, oyunu daha da derinleştiriyor. Sizi tarihsel olarak doğru bir senaryoya götüren basit bir simülatör değil Victoria 3. Aslında tam tersi. Herhangi bir ülkeyi seçip hayali senaryolara sokabilir ve tarihin akışını değiştirebilirsiniz. Bu video oyununun her özelliğinin incelikleri harika olsa da Sphere of Influence çok daha fazlasını ekliyor. Bunun da ötesinde, harika olsa da yine de oyuna başlama sürecini yeni oyuncular çok kolaylaştırmıyor. Eğer bu oyunu ilk kez oynuyorsanız, hikayeyi oluşturan kişinin siz olduğunuzu bilmelisiniz. Zafere […]

First Dwarf ön inceleme – Mavi Kol

OYUNLAR 2 ay önce

Cücelerin harika birer mühendis olup, başka bir şey olamadığı klişesi şimdi de First Dwarf isimli bir Erken Erişim oyunu ile karşımıza çıktı. Aslında gayet güzel müzikler ve çizgi film tarzı, ilgi çekici bir sinematik ile başlayan bu video oyununda önce Viking temasını görüyoruz, sonra cüceleri görüyoruz, sonra karşımıza robotlar çıkıyor ve işin içine bir de küçük ejderhalar giriyor… Tüm bunlar olurken de uçan bir gemidesiniz tabii ki. Gemimiz uçan bir adaya düşüyor ve burada da bizim hayatta kalma maceramız başlıyor. Bu arada, ejderha da İngilizce konuşuyor. First Dwarf; materyal toplama, eşya üretme, keşif yapma, hayatta kalma ve savaşma elementlerine odaklanıyor. Oyunda yapmanız gereken ilk şey etraftan biraz materyal toplamak ve kendinize bir üs kurmak. Bu arada, oyundaki binalar elektrik yerine mana kullanıyor. Bu yüzden üssünüzü yaparken, mana kaynağı olan bir yere gitmeniz en akıllıca olanı. Oyunda bunun gibi birkaç ufak tefek detay mevcut. Oyundaki ilk anlarımız odun kesmek, taş çıkartmak, […]

Sons of the Forest inceleme

OYUNLAR 2 ay önce

Sons of the Forest içerisinde ilk kez birini gerçekten öldürdüğünüz zamanı unutmak oldukça güç. Benim için bu an, hasar almış ama her zaman güvenilir kalmayı başaran takım arkadaşım Kelvin ile uzak adaya ilk iniş yaptığımızda ya da yamyam yerlilerle sadece bir mızrak ile karşı karşıya geldiğimde yaşanmadı aslında. Belki de bu ada, sözde canavarların yerine geçerek, insanlığı uçuruma itmenin ne kadar istekli olduğunu görmek için bir test. Belki de gerçekten “ormanın oğullarıyız”, kim bilir? Tüm bunları sesli düşünürken Kelvin tabii ki beni pek dinlemedi. Kelvin, boş boş başını salladı ve daha fazla odun toplamaya devam etti ama anlattığım bu şey, girdikten neredeyse tam bir yıl sonra erken erişimden çıkan oyunun yalnızca bir bileşeni. Diğer tarafta ise kurgu ve hikaye var. PuffCorp şirketinin CEO pozisyonunda yer alan Edward Puffton olarak, karımız Barbara ve kızımız Virginia kaybolduktan sonra onları bulmak için Site 2 olarak adlandırılan gizemli bir adaya gidiyoruz. Çok geçmeden helikopteriniz […]

0 Yorum

Yorum Yaz

Rastgele

Web sitemiz, gezinme deneyiminizi ve ilgili bilgileri sağlamak için çerezleri kullanır. Web sitemizi kullanmaya devam etmeden önce, şunları kabul etmiş olursunuz.